Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/27752 E. 2014/7805 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27752
KARAR NO : 2014/7805
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2011/73-2013/52

Taraflar arasındaki ceza-i şartın hukuka aykırılığının tespiti-muarazanın men’i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile aralarında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu,davalı kurum müfettişlerince düzenlenen soruşturma raporu kapsamında, dava dışı Hatay Fizik Tedavi Dal Merkezinde muayene olan hastaların, film çektirmek için ilgili merkezin aracı ile veya yönlendirmesi ile davacı sağlık merkezine getirildiği, muayene edilmeden filmlerinin çektirilerek tekrardan dava dışı sağlık merkezine getirildiği, sözkonusu fiilerin yönlendirme fiilini oluşturduğu gerekçeleri ile sözleşmenin 3.1.14,5.1.1 ve 5.1.10 maddeleri uyarınca toplam 60.000 TL cezai şartın tahsil edilmesine yönelik 31.1.2011 tarihli davalı kurumun işleminin doğru olmadığını ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile imzaladıkları sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin yönlendirme ile ilgili 3.1.14 maddesine aykırı davranmadığı iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Sözleşmedeki 3.1.14 maddesi incelediğinde, ”Merkez kendilerine hasta gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun, kurumlar, hekimler, diğer sağlık kurum ve kuruluşları ve üçüncü şahıslarla açık veya gizli işbirliği, ilgili mevzuata aykırı yersiz talep oluşturacak reklam ve tanıtım yapamaz, simsar ve benzeri yönlendirici personel bulunduramaz. Bu durumların varlığında 5.1.10 maddesindeki cezanın uygulanacağı düzenlenmiştir. Davacı, yargılama sırasında delil olarak sağlık merkezlerinde tedavi olan ve müfettişe ifade veren kurum sigortalılarının tanık olarak verdikleri ifade tutanaklarına ve hastaların muayene oldukları poliklinik kayıtlarına ve hasta epikriz raporlarına dayanmıştır. Mahkemece bu konularda hiçbir araştırma yapılmadan davacının delillerinde belirttiği tanık ifadeleri ile teftiş sırasında verdiği ifadeler ayrıntılı karşılaştırılmadan konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmadan davanın reddine karar verilmiştir. Davada, davacı tarafından verilen sağlık hizmetleri sonucu düzenlenen faturalarda davalının yapmış olduğu cezai şart ile ilgili işlemin doğru olup olmadığının çözümü gerekmektedir. Yargılama sırasında da dinlenen tanıklar kendilerini kimsenin yönlendirmediğini beyan etmişlerdir. Bu açıklamalar ışığında davacının delil olarak sunduğu kuruma ifade veren hastaların beyanları ile teftiş sırasında verdikleri ifade tutanakları karşılaştırılarak çelişkinin giderilmesi gerektiği gibi aralarında sağlıkçı bir bilirkişinin katılımı ile oluşacak bilirkişi heyetinden, denetime uygun rapor alınarak, hastaların belirtilen tarihlerde tedavi olup olmadığı, hastaların epikriz raporları da araştırılarak taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.