Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/27709 E. 2013/27111 K. 04.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27709
KARAR NO : 2013/27111
KARAR TARİHİ : 04.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava dilekçesi ile kendi banka hesabında bulunan parasını daha iyi değerlendirmesi amacı ile aynı zamanda eşi olan davalıya vekalet verdiğini, ancak davalının vekaleti kötüye kullanarak haber vermeden hesaptaki parayı çektiğini ve geri ödemediğini belirterek 64.502,00 TL nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kendisine miras yolu ile kalan parayı 50.000 TL’lik devlet güvencesinden yararlanmak için eşi, çocukları ve damadı adına açılan hesaplara ayrı ayrı yatırdığını ve zaten kendisine ait mevduatta rahatça tasarruf edebilmek için vekalet aldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesi ile kendi banka hesabında bulunan parasını daha iyi değerlendirmesi amacı ile aynı zamanda eşi olan davalıya vekalet verdiğini, ancak davalının vekaleti kötüye kullandığını ileri sürmüş davalı ise kendisine ait olan mevduatta rahatça tasarruf edebilmek için vekalet aldığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının hesabındaki paraların davalıya ait olduğu ve bağış iradesi oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalıya miras yolu ile kalan paranın bir kısmının davacı hesabına yatırılması ile bu miktar paranın bağışlandığı kabul edilmelidir. Davacının bu paraları bağışlamadığı gerçekte devlet güvencesinden yararlanmak için davacının hesabına para yatırdığı iddiası ahlaka aykırı olduğu gibi “Kimse kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunamaz” kuralına da aykırılık teşkil etmektedir. Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesi gereği vekil olan davalının davacıya hesap verme borcu vardır. Vekalet ile kullanılan bu paraları davacıya ödediğine dair bir yazılı delil de davalı yanca ibraz edilemediğine göre yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.