Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/27540 E. 2014/27642 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27540
KARAR NO : 2014/27642
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2012/492-2013/356

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı vekili avukat M.. G..geldi, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı Onur Sitesi adına yönetim kurulu başkanı D.. T.. ve sonradan davaya dahil olan davacılarca, sahibi oldukları dairelerin bulunduğu siteyi inşa eden davalının eksik ve ayıplı ifada bulunduğu ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı D.. T.. davayı davaya konu konutların yöneticisi olarak açmış,sonradan diğer kat malikleri de davaya iştirak etmişler ve mahkemece dahili davacı sıfatıyla davaya kabul edilmişlerdir. Dava, konutların ortak alanlarına ait eksik ve ayıplı işten kaynaklanmaktadır. Ortak alanlardaki zararın tazmini için her bir bağımsız bölüm malikinin dava açması gerekir. Diğer bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yöneticiye yetki vermesi ve yöneticinin kat malikleri adına dava açması hukuken mümkün değildir. Davacı ancak varsa kendi bağımsız bölümü için kendi payına yönelik olarak dava açabilir. Kat malikleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı da mevcut olmayıp dahili davacılık şeklinde bir kurum da hukukumuzda bulunmamaktadır. Hal böyle iken davacı site yönetiminin aktif dava ehliyetinin olmadığı, davanın yalnızca aynı zamanda kat maliki olan D.. T.. yönünden görülmesi, diğer kat maliklerinin ayrı davalar ile tazminat istemlerini dile getirmesi ve her bir taşınmaz yönünden ihtilafın ayrı ayrı incelenmesi gerektiği düşünülmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.