Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/27377 E. 2014/3107 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27377
KARAR NO : 2014/3107
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/140-2013/341

Taraflar arasındaki davalı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı kulüp ile 2009-2010 ve 2010-2011 sezonu için “Profosyonel Futbolcu Sözleşmesi” imzaladıklarını, sözleşmeye göre edimlerini yerine getirdiği halde ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, 268.796,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, karşılıklı olarak uyuşmazlık çözüm kurulunun yetkisinin kabul edildiğini belirterek davanın öncelikle görevsizlik nedeni ile aksi halde esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın futbolcu olan davacının ücret alacağından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görev hususunda yasal düzenlemelerin irdelenmesi gerekmektedir. 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un Tahkim Kurulu ve görevlerini düzenleyen 13 ve 14. maddesi, 4.12.2007 tarihi ve 26720 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29.11.2007 tarih ve 5719 sayılı kanunun 10. ve 11. maddeleri ile değiştirilmiş, yine bu kanunun 9. maddesi ile de Kanunun 12. maddesinden sonra gelmek üzere 12/A maddesi eklenmiştir.3813 sayılı kanuna 5719 sayılı kanunla eklenen “Uyuşmazlık Çözüm Kurulu” başlıklı 12/A maddelerinde; önce bu kurulun oluşumu usulü ve çalışma usulleri açıklandıktan sonra, “Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ” kulüpler ile kulüpler, Kulüpler ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, oyuncu temsilcileri, masörler ve müsabaka organizatörleri, oyuncu temsilcileri ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, arasında her türlü sözleşmeden doğan veya futbolla ilgili olan uyuşmazlıkları, tarafların başvurusu üzerine münhasıran yetkili olarak inceler ve karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
5719 sayılı kanunla değişik 3813 Sayılı Kanun, 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5894 Sayılı kanunla uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İlk derece hukuk Kurulları (ki bunlar arasında uyuşmazlık Çözüm kurulu da yer almaktadır) ile bunların üstünde olmak üzere Tahkim Kurulu gösterilmişse de, bu kurulların görevine girecek uyuşmazlıkların nelerden ibaret olduğu konusunda açık bir düzenleme getirilmeyerek, bu düzenleme TFF ana Statüsüne bırakılmıştır. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun görev ve yetkileri Futbol Federasyonunun ana statüsünde belirlenmiştir.
TFF Ana statüsünde TFF Genel Kurulu’nca yapılan değişiklik 21.7.2011 tarih ve 280001 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ana Statünün 21.7.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren değişik 56.maddesinde; Kulüpler, futbolcular teknik direktörler, antrenörler, futbolcu temsilcileri, sağlık personelleri ve müsabaka organizatörleri aralarındaki futbolla ilgili her türlü sözleşmeden doğan ihtilafların çözümü için uyuşmazlık çözüm kurulunun yetkisini kabul edip etmemekte serbesttirler. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun yetkili olabilmesi için tarafların ihtilafın ortaya çıkmasından sonra Kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri şarttır. Bununla birlikte sportif cezalarla, yetiştirme tazminatına ilişkin ihtilaflar münhasıran uyuşmazlık Çözüm Kurulu önünde çözülür. Bu kararlara karşı ancak Tahkim Kurulu’na itiraz edilebilir, şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme ile, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun mecburi tahkim ve ihtiyari tahkim şeklinde iki ayrı görevi bulunduğu, sadece sportif cezalarla yetiştirme tazminatlarına ilişkin uyuşmazlıkların mecburi hakem olarak uyuşmazlık Çözüm kurulu’nda görülebileceği, diğer uyuşmazlıkların ise genel hükümlere ve 1.madde uyarınca tarafların anlaşmalarına bağlı olduğu ve uyuşmazlığın doğmasından sonra yazılı olarak kabul etmeleri halinde uyuşmazlık çözüm kurulunun ihtiyari tahkim sıfatıyla bakıp sonuçlandırabileceği ve bu kararlara karşı genel hükümler uyarınca yargı yoluna başvurulabileceği anlaşılmaktadır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece her aşamada re’sen nazara alınması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkla, dava açılmadan önce ana statüde değişiklik gerçekleşmiştir. Henüz ihtilaf doğmadan önce statü değişikliği yürürlüğe girdiğine göre, artık statü uyarınca tarafların yazılı olarak uyuşmazlık çözüm kurulunun görevini benimsemesi gerekir. Bu hususta davacı yan 23.01.2012 tarihli Ankara 16. Noterliğinin 1989 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun yetkisini kabul edip etmediği hususunda davacıya ihtarname keşide etmiş Davalı ise Karşıyaka 2. Noterliğinin 06.02.2012 tarih ve 25830 yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun yetkisinin kabul ettiğini yazılı olarak bildirmiştir. Bu durumda mahkemece Uyuşmazlık çözüm kurulunun görevli ve yetkili olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.