Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/27035 E. 2014/3442 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27035
KARAR NO : 2014/3442
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/376-2013/406

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 10.03.2011 tarihinde davalıdan 16.350.00 TL bedelle araç satın aldığını, aracın pert olmasına rağmen bu durumun kendisinden gizlendiğini, kasko sigortası yaptırmak isterken durumu öğrendiğini, araçtan beklediği faydayı sağlayamadığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile araç bedeli ve taktırdığı LPG kitinin değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, hakdüşürücü sürenin geçtiğini, aracın pert olmadığını, ayıp ihbarı yapılmadığını, LPG kitinin zorunlu masraf olması nedeniyle talep edilemeyeceğini ve davacının aldatılmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 17.409.32 TL’sının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalıdan satın aldığı aracın kaza nedeniyle perte çıkartıldığını, bu durumun kendisinden gizlendiğini ve aracın ayıplı olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalı aracın pert olmadığını ve ayıp ihbarının yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu aracın ayıplı olduğu ve davacının bedel iadesi talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı araç bedelinin 16.350.00 TL olduğunu iddia etmiş davalı ise aracın davacıya 8.500 TL’sına satıldığını savunmuştur. Taraflar arasında 10.03.2011 tarihinde imzalanan noter satış sözleşmesinde satış bedeli beyan edilmemiş ve kasko değeri 16.350.00 TL olarak bildirilmiştir. Araç bedelinin ne kadar olduğunu ispat yükü davacıda olup davacı araç bedeline ilişkin iddiasını ispatlayamamıştır. Mahkemece 21.02.2013 tarihli celsede dinlenen davacı tanığı E.. B.. beyanında “davacı abim davalıdan davaya konu aracı satın aldı. Tam hatırlamamakla birlikte 8.500-9.000 TL civarında anlaştılar” demiştir. Davalı ve davacının kardeşi olan tanığın beyanları karşısında dava konusu aracın 8.500.00 TL’sına davacıya satıldığının kabul edilmesi gerekir. Mahkemece, davacının aracı 8.500.00 TL’sına satın aldığı kabul edilerek LPG kitiyle birlikte davanın 9.559.32 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.