Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/26543 E. 2014/26903 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26543
KARAR NO : 2014/26903
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2010/267-2013/59

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat C.H..Ü.. ile davacı vekili avukat E.. A..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı; avukat olduğunu, davalının murislerinden kalan taşınmazların taksimine ilişkin davalarda davalıyı vekil sıfatıyla temsil ettiğini, davalı ile arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunduğunu, F.., B..mevkiinde bulunan .. parsel sayılı taşınmazın satışı için Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/1009 esasında izaleyi şüyu davasını açtığını, davanın 06.12.2001 tarihinde sonuçlandığını, davalının dava dışı kardeşi ile haricen anlaşarak, diğer davalardan ve vekalet ücretinden feragat ettiğini öğrendiğini, kendisine izaleyi şüyu davası sebebi ile ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, sözleşme gereğince alması gereken 45.000,00 TL vekalet ücreti, 89.650,00 TL işlemiş faiz ve gayrimenkulün değeri üzerinden %10’na tekabül eden değerden tespit edilecek 34.000 TL olmak üzere, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 169.00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama esnasında ise 34.000 TL’lik talebinin ıslahen 65.791.55 TL olarak davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 79.000,00 TL vekalet ücreti alacağının dava tarihi 28.05.2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile, 65.791,55 TL vekalet ücreti alacağının ıslah tarihi 26.04.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile, 8.696,00 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı avukatın, davalıya vekaleten bir çok dava dosya ile birlikte .. parsel sayılı taşınmazın satışı için Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/1009 esasında izaleyi şüyu davasını açıp takip ettiği, yargılama sonunda taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiği, mahkemece verilen satış kararının infaz edilmediği gibi davalı ile dava dışı kardeşi arasındaki diğer davalarında feragat nedeni ile reddine karar verildiği hususu sabit olup davacı, akdi vekalet ücretinin tahsili için eldeki davayı açmıştır.
Somut olayda davacı avukat ile davalı müvekkili arasında da yazılı bir vekalet ücret sözleşmesi bulunduğuna göre, dava konusu vekalet ücreti ile ilgili uyuşmazlığın çözümü için öncelikle taraflar arasındaki ücret sözleşmesinin incelenmesi gereklidir.
Taraflar arasındaki 05.09.2000 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesine göre; davacı avukatın, Küçükçekmece 1 ve 2.Asliye Hukuk Mahkemelerinde yürütülen davaları takip ettiği ve davalı lehine sonuçlandığı, önceki sözleşmelerin iptal edildiği ve bu yeni sözleşmenin yapıldığı belirtilerek, sözleşmenin 2.maddesinde, F.. eski no’su .. yeni nosu.. parsel olan taşınmazla ilgili olarak Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesindeki 1999/607 E sayılı dava dosyasında bilirkişi raporu alındığı, taşınmaza 482.638 TL bedel takdir edildiği, bunun 1/2 hissesinin 241 milyar olarak gösterildiği, tarafların sözleşme tarihi itibarı ile hisse payını 300 milyar TL olarak kabul ettikleri, bu paranın %15’i olan 45.000 TL’nin davalı müvekkil tarafından avukata ödeneceği, ayrıca 1/2 hissenin satıldığı günkü serbest piyasa değeri olan rakam ile 300.000 TL arasındaki farkın %10’u olan bedelin Türk Lirası olarak davacı avukata ödeneceği, şayet arsanın satışının bu tutarın altında olması halinde %10’luk farkın ödenmeyeceği, davanın bitiminden itibaren 18 ay içerisinde iş bu taşınmazın satılmış olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 2.5.2001 tarihinde kabul edilip, 10.5.2001 tarih ve 24398 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4467 sayılı Kanunla, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun bazı maddeleri değişikliğe uğramıştır. Avukatlık Kanununun 4467 sayılı yasa ile yapılan söz konusu bu değişiklikten önceki 164. maddesinin 2.fıkrasına göre, ücretin nispi olarak belirlenmesi halinde “başarıya göre değişme” koşulunu taşıması gerekli olup, bu koşulu içermeyen sözleşmelerin geçersiz olacağı kabul edilmekteydi. 4467 sayılı yasa ile birlikte aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda, ücretin nisbi olarak belirlenmesi durumunda “başarıya göre ücret belirleme” zorunluluğu kaldırılmış olup, sadece %25’i geçmemek koşuluyla vekalet ücretinin nisbi olarak belirlenmesi mümkün hale gelmiştir. Bu itibarla somut olayda taraflar arasındaki 05.09.2000 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesinin başarıya göre değişme koşulunu taşımadığı için geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece az yukarıda değinilen bu husus gözetilmeksizin, taraflar arasındaki ücret sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 2.621,30 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya, peşin alınan 2.622,00 TL harcın davalıya iadesine, 15.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.