Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/26472 E. 2014/7271 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26472
KARAR NO : 2014/7271
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2013
NUMARASI : 2012/2-2013/342

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, ikinci hamileliğinin davalı şirkete ait hastanede çalışan diğer davalı doktor Kemal’in kontrolünde geçtiğini, 13.8.2011 tarihinde sezaryenle doğum yaptığını, hastanede iken istem dışı idrarının gelmesi üzerine bu durumu davalı doktora bildirdiğini, davalı doktorun normal olduğunu söyleyerek kendisini taburcu ettiğini, şikayetinin daha sonra da devam etmesi üzerine başka hastaneye gittiğini, yapılan tetkikler sonucu mesane borusunun kesilmiş olduğu, idrar kesesi ve rahmin parçalanmış olduğunun tespit edildiğini, yeniden ameliyat edildiğini, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 6.821TL işgöremezlik tazminatı, 3.719TL tedavi gideri ve 100.000TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, kusurları bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, ceza soruşturma dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu esas alınarak davalı tarafın kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirkete ait hastanede diğer davalı doktor tarafından yapılan sezaryen ameliyatı ile doğum yaptığını, ameliyattan sonra istem dışı idrarının gelmesi şikayetiyle başka bir hastanede yeniden ameliyat edildiğini, burada yapılan tetkikler sonucu mesane borusunun kesilmiş olduğu, idrar kesesi ve rahmin parçalanmış olduğunun tespit edildiğini, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, uğradığı zararların tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalılar, kusurlarının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece ceza soruşturma dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu esas alınarak davalı tarafın kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporu yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Öyle olunca, mahkemece dava konusu olay nedeniyle davalı tarafın kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda içerisinde Üroloji ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı da bulunan Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşturulacak konusunda uzman, üç kişilik bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu ceza soruşturmasında alınan yetersiz bilirkişi raporu ile yetinilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.