Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/26384 E. 2014/3260 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26384
KARAR NO : 2014/3260
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/634-2013/330

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, emekli olduktan sonra parasını değerlendirmek üzere eniştesi olan dava dışı M.. C..’ten yardım istediğini, onunda kendisini davalı ile tanıştırdığını, davalıdan hayvan almak üzere N.. Ö.. ile birlikte davalıya 95.000 TL vererek yazılı belge aldıklarını, sonrasında davalıya M.. C.. ve N.. Ö.. aracılığıyla 97.000 TL daha verdiğini, davalının bu ödemelere karşılık olarak fatura bedeline göre 61.339,32 TL olan 15 adet hayvan teslim ettiğini, bakiye malları teslim etmediğini davalıda kalan 130.660,68 TL alacağının olduğunu iddia ederek; 130.660,68 TL alacağın davalıya teslim edildiği tarih olan 16.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının iddia ettiği hukuki ilişkinin davacı ile değil, davacının eniştesi olan M.. C.. isimli kişi ile gerçekleştiğini, kendisine para veren ve mal alan kişinin M.. C.. olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisine hayvan satın alması için davalıya 95.000 TL ve 97.000 TL olmak üzere iki seferde toplam 192.000 TL para ödemesi yaptığını, davalıya verdiği 95.000 TL kısım için davalının kendisine belge verdiğini, ancak bu ödemeler karşılığında sadece 62.339,32 TL mal teslimi yaptığını ileri sürerek bakiye kısma ilişkin olarak alacak davası açmıştır. Davacı, davalıya yapılan 95.000 TL ödeme yönünden 16.01.2012 tarihli davalının imzasını ihtiva ettiği iddia edilen belgeyi delil olarak ibraz etmiştir. Davacı tarafından mahkemeye sunulan bu belgedeki imzanın davalıya ait olup olmadığına ilişkin davalının açık bir beyanı yoktur. Mahkemece, davalının isticvabı ile; söz konusu belge üzerindeki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorularak, imzanın kendisine ait olduğunun kabul edilmesi halinde, sunulan belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunun kabulü ile, davacı tarafından bildirilen tanık ve diğer deliller de toplanmak suretiyle gerekli değerlendirme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekmektedir. Davalının imzayı inkar etmesi halinde ise; imza incelemesi yaptırılarak, imzanın davalıya ait olduğunun anlaşılması halinde, yine yukarıda belirtildiği şekilde hareket edilmesi; imzanın davalıya ait olmadığının anlaşılması halinde ise, davacının dava dilekçesinde “sair deliller” demek suretiyle yemin deliline dayandığının anlaşılmış olması nedeni ile davacıya yemin delili hatırlatılmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafından temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.