Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/26350 E. 2013/25810 K. 23.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26350
KARAR NO : 2013/25810
KARAR TARİHİ : 23.10.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, ikamet ettiği dairenin bulunduğu sitenin güvenlik hizmetinin davalı şirket tarafından sağlandığını, 19.2.2011 tarihinde dairesinden hırsızlık yapıldığını, davalı şirketin zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek 15.000 TL.nın tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 10702,52 TL.nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet ; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel
kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin bulunması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun aygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde davacının Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının hizmet sağlayan olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın (1)nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2)no.lu bentte gösterilen nedenle, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 182.77 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 06.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.