Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/26271 E. 2014/1411 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26271
KARAR NO : 2014/1411
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2012/944-2013/47

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı Ümraniye İlçesi, Çakmak Mahallesi, .. pafta, . ada, .. parsel üzerinde inşa edilen Soyak Yenişehir Manolya Evleri isimli projeden, .. blok .kat .. numaralı bağımsız bölümü 11.07.2007 tarihinde S.. Ö..D..’ten satın alındığını, konutu satın almasında geniş yeşil alanı, otoparkı, havuzu oyun alanları, sosyal tesisleri kapsamakta oluşunun etkili olduğunu, konutun teslimi ve davalı tarafından yürütülen site yönetiminin site sakinlerine devredilmesinden sonra site ortak alanları olarak bilinen ve tüm giderleri site sakinleri tarafından karşılanan alanların mülkiyetinin daire sahiplerine ait olmadığı, Ümraniye Belediyesine ait olduğu duyumlarının alındığını, site yönetimi tarafından yapılan araştırmada konut satın alanların yanıltıldığının anlaşıldığını, davalı şirketin Ümraniye Belediyesine ait olan alanları kendisine aitmiş gibi göstererek konutları pazarladığını, tüm reklam, maket ve tanıtım materyallerine aykırı imalat nedeniyle uğranılan zararın tespitini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davalı, davacıya daire satmadıklarını, davacı ile aralarında akdi ilişki bulunmadığı gibi davacıya taahhütlerinin de bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tüketici tarafından satıcı aleyhine açılan 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesinde düzenlenen bedel indirimi davasıdır. Davacının dava konusu daireyi dava dışı S..Ö..D..’ten tapuda devir aldığı anlaşılmaktadır. Davacı, ile davalı arasında sözleşme ilişkisi mevcut olmamakla birlikte davacı 4077 Sayılı Yasada düzenlenen davalının imalatçı-üretici sıfatı ile sorumluluğuna dayanmıştır. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında, “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve……kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kişi sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar.” denilmektedir. Davalının, dava konusu taşınmazın imalatçı-üreticisi olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup esasen davalının bu konuda itirazı da bulunmamaktadır. Davacı, davalının imalatçı-üretici sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürmüş olduğundan talebi yasaya dayanmaktadır. Kaldı ki, davacı evi satın aldığı ilk malikle imzaladığı temlikname ile ilk malikin tüm haklarını devralmıştır. Bu nedenlerle davacının aktif husumet ehliyeti vardır. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.