Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/26219 E. 2014/3478 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26219
KARAR NO : 2014/3478
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2012/165-2013/558

Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan bir daire satın aldığını, bedelini ödediğini, davalının sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediğini, ödediği paranın tahsili amacıyla giriştiği icra takibinede itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, HMK’nun 115.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki davasında, davalıdan aldığı taşınmazın teslim edilmediğini ileri sürerek akdin feshi ile ödediği bedelin tahsili amacıyla yaptığı icra takibine davalının haksız ve yersiz itirazının iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, “…davacı tarafından davalı şirket aleyhine 102.277-EURO (238.200-TL)nun tahsili isteği ile 28.06.2011 tarihinde açılmış olan dava derdest olup, söz konusu davadan sonra aynı bedele ilişkin olarak mahkememizde 20.01.2012 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır. Bu durumda, aynı sözleşmeden kaynaklanan aynı alacağa ilişkin olarak dava açılmış ve her iki dava da derdest olmakla HMK 114/ı maddesi uyarınca dava şartı gerçekleşmemiştir. Bu itibarla HMK’nun 115. maddesi uyarınca davanın usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Oysa ki, davalının savunmasında derdestlik ilk itirazı bulunmadığı gibi, davacı bu davasında itirazın iptali yanında icra inkar tazminatı da talep etmiştir. Dolayısıyla her iki davanın konusunun aynı olduğundan da söz edilemez. Hal böyle olunca mahkemece, davanın biri hakkında verilecek hüküm, diğer davanın sonucunu etkileyeceğide gözetilmek suretiyle her iki dava dosyası birleştirilerek işin esası incelenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.