Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/26077 E. 2014/10554 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26077
KARAR NO : 2014/10554
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2009/151-2013/83

Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile yapılan tapulu taşınmaza ilişkin harici satış sözleşmesine göre davalıya 30.000 TL nakit ve 15.000 TL’da komisyon bedeli olarak ödeme yaptığını, ayrıca satış bedeli karşılığı 22 adet toplam 410.00 TL bedelli çek verdiğini, ancak davalı tarafından taşınmazın tapu devrinin yapılmadığını, davalı ile yapılan sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle ödediği 30.000 TL ve 15.000 TL komisyon bedelinin davalıdan tahsilini ve davalıya verilen 22 adet çekin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı,duruşmalara katılmamış ve cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki davanın 21.01.2011 tarihli oturumuna davacı ve vekili katılmadıkları için mahkemece HMUK 409. maddesine göre davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı yasal süre içerisinde olmak üzere 27.01.2011 tarihinde yenileme dilekçesi vermiş olup, bu yenileme dilekçesi üzerine mahkemece 20.04.2011 tarihli duruşma günü belirlenerek yenileme dilekçesi davalıya tebliğe çıkarılmış ve davalıya çıkarılan tebligat evrakı davalının adresinden taşınması nedeniyle 04.02.2011 tarihinde bila tebliğ iade edilmiştir. Bunun üzerine davalıya 25.04.2011 tarihinde Tebligat yasasının 35.maddesine göre yenileme dilekçesi tebliğ edilmiştir. 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı kanunun 9. Maddesiyle değişik Tebligat

Kanununun 35/2.maddesinde “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hüküm gözetildiğinde adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi bulunup bulunmadığı araştırılmadan davalıya yapılan tebliğ işlemi usul ve yasaya aykırıdır .HMK’nın 27. maddesinin açık hükmüne göre mahkeme, yasada gösterilen belirli durumlar ayrık olmak üzere, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez. Bu nedenle adı geçen davalıya Anayasanın 36. maddesinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için yenileme dilekçesi ve duruşma davetiyesinin Tebligat Kanunu ve ilgili Tüzük hükümlerine uygun şekilde duruşma tarihinden önce tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün göz ardı edilerek anılan davalının yokluğunda davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2- Bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik yer olmadığına
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün kararı temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,(2) nolu bent gereğince Bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 5.941.00 TL harcın istek halinde iadesine, 7.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.