Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25907 E. 2014/8438 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25907
KARAR NO : 2014/8438
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Yozgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2011/474-2013/311

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalılara büyükbaş hayvan sattığını ve karşılığında davalı A.. K..’ın asıl borçlu diğer davalı B.. K..’ın ise kefil olarak imzaladığı 10.000 TL bedelli bono aldığını, borcun 2000 TL.sinin ödendiğini, bakiye kısmının ise ödenmediğini ileri sürerek bononun bu alım satım karşılığında verildiğinin ve davalıların bono ve hayvan alım satım nedeniyle 8000 TL bakiye borçlarının bulunduğunun tespitini, 8000 TL.nin davalılardan faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 01/09/2007 vade tarihli 10.000,00TL bedelli bononun davacı ile davalılar arasında yapılan hayvan alışverişine ilişkin olduğunun tespitine ve bu satıştan dolayı davalıların davacıya 8.000,00 TL borçlu olduklarının tespitine, 8.000,00TL alacağın 20/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki davada davalılara hayvan sattığını, karşılığında alacaklısı kendisi, borçlusu A.. K.., kefili B.. K.., bedeli 10.000TL, vadesi 01.09.2007 olan bono aldığını, 8.000TL’nin ödenmediğini iddia etmiş, davalılar ise böyle bir alışverişin olmadığını, davacıya bono vermediklerini savunmuşlar, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki dava konusu müddeabihin miktarı itibariyle olayda tanık dinlenilmesi ve tanık beyanlarının esas alınması mümkün değildir.
Mahkemece toplanılan delillerden de davacının davasına dayanak yaptığı belgedeki imzaların davalılara ait olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacının davasını ispat ettiği kabul edilemez. Mahkemece, davacının davasını yasal delillerle kanıtlayamadığı kabul edilerek davacının davasında yemin deliline de dayandığı gözetilerek, davacıya iddiasını ispat için davalılara yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.