Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25889 E. 2014/7418 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25889
KARAR NO : 2014/7418
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, maliki olduğu taşınmazının satışı için davalıya vekaletname verdiğini ancak davalının satışı gerçekleştirmesine rağmen satış bedelini tarafına ödemediğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla, taşınmazının satış tarihteki bedelinin belirlenmesi ile 25.000TL’nin satım tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 07.01.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 59.606,25TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile … ili, … İlçesi, … Köyü, parsel sayılı taşınmazın davacı adına vekaleten satış bedeli olan 7.500TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacıya ait taşınmazın, davacının davalıya verdiği vekaletname ile davalı tarafından dava dışı üçüncü şahısa satılmasından kaynaklanmakta olup, davacı taşınmazın satış bedelinin kendisine ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise güven ilişkisine dayalı olarak belge almamasına rağmen bedeli davacıya ödediğini savunmuştur. Bu anlamda, taraflar arasındaki hukuki ilişki vekalet akdinden kaynaklanmaktadır. Borçlar Kanununun 392. (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 508)maddesi hükmünce, vekil yaptığı iş sırasında vekil 2013/25889-2014/7418
edeninin üzerine geçen bütün haklarını ödemeye, vekil edeninin adına veya yararına yaptığı tüm işlerden dolayı hesap verme zorunluluğundadır. Vekil olan davalı, davacıya karşı taşınmazın satış tarihindeki rayiç değerinden sorumludur. O halde mahkemece, taşınmazın satış tarihindeki rayiç bedelinin tespit edilip buna hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile resmi senet üzerindeki bedele karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ :Temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 384,22 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 24,30 TL peşin harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.