Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25887 E. 2014/8602 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25887
KARAR NO : 2014/8602
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2010/571-2013/295

Taraflar arasındaki vekalet nedeni ile alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı N.. ile davacı vekili avukat R. D. ve A. K.’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, yurt dışında yaşadığı için Türkiye’de bulunan hesaplarını yönetmek için kardeşi olan davalıya vekalet verdiğini bu kapsamda İmar Bankası’ndan Ziraat Bankasına devredilen hesabındaki tüm paranın beş seferde farklı tarihlerde davalı yanca vekeleten çekilmesine karşın tarafına ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000 TL nin hesaptan çekilme tarihlerinden başlayacak ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, 26.08.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 292.811,00 TL ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 292.811,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen tutarın 49.270.50 TL’lik kısmına 11/07/2005 , 21.450.78 TL’lik kısmına 19/07/2005 , 40.744.50 TL’lik kısmına 23/01/2006 , 119.242.24 TL’lik kısmına 19/07/2006, 62.102.98 IL’lik kısınmada 19/01/2007 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, karar verilmiş, hüküm, davalı yanca temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2.Dava, vekaleten davalı tarafından çekilen 292.811,00 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalı, 11.07.2005 tarihinde çekilen 49.270,50 TL nin ve 19.01.2007 tarihinde çekilen 117.184,43 TL nin kendisi tarafından çekilmediğini, dekontlarda tarafından çekildiğini kanıtlar bir husus yer almadığını savunmuştur. Mahkemece 49.270,50 TL nin çekildiğine ilişkin dekont üzerinde, davacıya vekaleten davalının isminin yazdığı, 117.184,43 TL nin çekildiği tarihte ise davacının yurt dışında bulunduğunun emniyet kayıtlarından anlaşıldığı gerekçesi ile, bu miktar paraların davalı tarafından çekildiğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut dekontların incelenmesinde dekontlar üzerinde belirtilen meblağın teslim edildiği kişinin imzası yer almamaktadır. 49.270,50 TL lik meblağın hesaptan çekildiğine ilişkin iki dekont var olup dekont üzerinde davalının ismi yazmakta ise de aynı tarih ve saati içeren aynı dekontun iptal edildiğini gösteren başka bir dekont daha bulunmakta ve bu tarihte davacının da Türkiye’de olduğu anlaşılmaktadır. 117.184,43 TL nin hesaptan çekildiğine ilişkin dekontta ise yalnızca davacının kimlik numarası yazmakta acak davacının o tarihte yurt dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dekontlarda yazan meblağın kim tarafından çekildiği anlaşılamamaktadır. Öyleyse davalı yanca, çekilmediği iddia olunan meblağa ilişkin bu iki dekont yönünden araştırma yapılarak gerekirse işlem torbası dahil ilgili banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle, ödemelerin kime yapıldığı kesin olarak saptanıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerden davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.