Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25558 E. 2014/11202 K. 11.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25558
KARAR NO : 2014/11202
KARAR TARİHİ : 11.04.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2013
NUMARASI : 2012/483-2013/411

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Gazipaşa Belediye Başkanlığı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 17.12.1997 ve 15.09.1997 tarihli sözleşmelerle 3 adet devre mülk satın aldığını, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik kullanım bedeli olarak 2200 TL, devremülk hakkı için ödenen 1.175,80 TL ve devremülklerin değeri için 1550 TL olmak üzere toplam 6.100,00 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 25.2.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle devremülklerin değeri yönünden talebini 22500 TLye yükseltmiştir.
Davalı belediye, davanın sözleşmede belediyenin imzası olmaması nedeniyle her zaman sözleşme düzenlenebileceğini bu yüzden bedelden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 22.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsildi alınmasına karar verilmiş olup hükmü davalı Gazipaşa Belediyesi temyiz etmiştir.
1-Dava devremülk satışından doğan tazminat istemine dayanmaktadır. Davacı delil olarak iki adet fotokopi sözleşme ve bu sözleşmelere ek olarak yapılmış bilgisayar yazıcısı çıktısı taahhütnamelere dayanmış, Ödeme için makbuz ibraz etmemiştir. Davalı ise YHGK’nun 2010/13-516 E. 2011/6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak
dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ise de davacının satış parasını satıcıya ödediğini yasal delillerle ispat etmesi halinde talep hakkı kazanabilir. Davacının ibraz ettiği sözleşmede belediye adına atılan imzanın temsilci sıfatıyla şirket yetkilisi tarafından atılmasının hukuken bağlayıcılığı yoktur. Sözleşmenin bu haliyle her zaman düzenlenmesi imkan dahilindedir. Kaldı ki sözleşme ve ödeme davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile de doğrulanmamıştır. Bu nedenle davalının savunması doğrultusunda sözleşme ve taahütnamelerin asılları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. O halde sözleşme ve eklerinde kullanılan bilgisayar yazı stili ve kullanılan fontun sözleşme tarihinde kullanımda olup olmadığı, belgelerdeki kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içeriğine ve bilgisayar yazı teknolojisine varıncaya kadar bir bilgisayar mühendisine inceleme yaptırılarak gerek görüldüğünde dosyanın diğer seri dosyalarla birlikte İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’ne gönderilip uzman bilirkişiden taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca sözleşme ve ödeme belgelerinin sıhhati ispatlanmış gibi davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının belediye yararına BOZULMASINA 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.