Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25454 E. 2014/6513 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25454
KARAR NO : 2014/6513
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2011/701-2013/21

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı Belediye, açılan ihaleler sonucunda, davalı işverenlerle hizmet sözleşmeleri yapıldığını, davalı şirketlerin çalıştırmış oldukları işçilerden Y.D.’in kıdem, ihbar tazminatı ve benzeri işçilik alacakları nedeniyle, iş mahkemesinde açmış olduğu davanın Belediye aleyhine sonuçlandığını ve ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, dava dışı işçiye yapılan ödemenin, faiziyle birlikte 17.726,35TL olarak davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 7.8.2012 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, ilamda her bir davalı yönünden ayrı ayrı belirtilen miktarların, 25.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, Belediye tarafından ödenen işçi alacaklarından, asıl işveren davacı Belediye ile davalıların yarı yarıya sorumlu olduklarının kabulü ile hüküm kurulmuş ise de, bir kısım davalılar ile Belediye arasında imzalanan hizmet sözleşmeleri ve eki olan şartnamelerde, “yüklenicinin sözleşme ile ilgili kıdem tazminatı gibi işçilik haklarından ve işçi ile arasındaki ihtilaflardan kendisinin sorumlu olacağı” açıkça belirtilmiştir. Buna göre, sözleşme ve eki olan şartnamelerde bu şekilde açık hüküm bulunan davalılar yönünden, davacı Belediye ve davalıların yarı yarıya sorumlu olduklarının kabulüne olanak yoktur. Tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümleri tarafları bağlayacağından, hizmet sözleşmelerinde yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin bu şekilde açık hüküm olan hallerde, davacı Belediyenin asıl işveren olarak ödemiş olduğu miktarın tamamını ilgili davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceğini kabul etmek gereklidir.
O halde, mahkemece taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri ve eki olan şartnamelerde, dava konusu işçi alacakları nedeniyle yüklenicinin sorumlu olduğunun düzenlendiği davalılar yönünden, davacı Belediyenin asıl işveren olarak ödemiş olduğu miktarın tamamını davalılardan rücuen tahsilini talep edebileceğinin, bu hususta sözleşme ve eki şartnamelerde hüküm bulunmayan davalılar yönünden ise, davacı Belediye ve davalı yüklenicinin, kararda olduğu gibi yarı yarıya sorumlu olduklarının kabulü ile, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, tüm davalılar yönünden yarı oranda sorumluluğun kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ :Davacı tarafından temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.