Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25287 E. 2014/870 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25287
KARAR NO : 2014/870
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 25. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2013
NUMARASI : 2011/254-2013/18

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 6.6.2005 tarihli sözleşme ile davalıdan satın alınan taşınmazın tescil için gereken şartlar oluşmasına rağmen adına tescil edilmediğini, ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek taşınmazın adına tescil edilmemesi ve kira kaybından doğan zararının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.11.2011 tarihli dilekçesi ile talebinin 25.000,00 TL nin kira kaybı, 25.000,00 TL nin de taşınmaz bedeline ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Davalı, davaya konu dairenin davanın açılmasından sonra tescilinin sağlandığını, davanın konusuz kaldığını, kira kaybının da istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tescil ediminin yargılama içerisinde yerine getirildiği, resmi şekle uyulmaksızın yapılmış olması nedeniyle geçerliliği bulunmayan satış sözleşmesine dayanılarak kira kaybı da istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, teslim taahhüdünü de içeren taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin 2013/25287-2014/870
Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.