Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25279 E. 2014/2474 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25279
KARAR NO : 2014/2474
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2009
NUMARASI : 2007/194-2009/516

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından kullanılan kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, harcamaların kendisine ait olmadığını, kartını kaybettiğini ve durumu bankaya bildirdiğini, takibe konu harcamaların bu tarihlere ilişkin olduğunu, borcu kabul etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava kredi kartı borcu nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, kredi kartını 20.7.2004 tarihinde kaybettiğini ve bu durumu fark eder etmez 28.7.2004 tarihinde bankaya bildirdiğini, buna rağmen kendisine gönderilen 24.8.2004 tarihli hesap ekstresinde kendisine ait olmayan harcamaların faturalandırıldığını anladığında Cumhuriyet Savcılığına da suç duyurusunda bulunduğunu, 21.7.2004-24.7.2004 tarihleri arasında yapıldığı ileri sürülen alışveriş sliplerinde imzasının bulunmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Mahkemece davalı kart sahibinin korumakla yükümlü olduğu kredi kartını kaybettiğini derhal bankaya bildirmemekle tam
kusurunun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2004/90528 sayılı faili meçhul soruşturma dosyasında alınan 24.7.2007 tarihli kriminal uzmanınca tanzim edilmiş raporda, bahsi geçen tarihlerde yapılan alışverişlerle ilgili işyerlerinden temin edilebilmiş bir kısım slip asılları üzerinde yapılan incelemede imzanın davalıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Bir kısım slip asılları ise banka üyesi işyerlerince temin edilemediğinden inceleme konusu yapılamamıştır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, kart sahibi tüketicinin kayıp bildirimini geç yapmakta kusuru mevcut ise de, başkalarınca yapılmış olduğu soruşturma aşamasında imza incelemesi ile anlaşılan alışverişler yönünden kimlik kontrolünün usulüne uygun yapılmadığı, itiraza konu bir kısım alışverişlerin ise muhafazası gereken slip asıllarının temin edilemediği göz önünde bulundurulduğunda üye işyerlerinin kusurlu eylemleri nedeniyle davacı bankanın da kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece tarafların yarışan kusuru üzerinde durulmaksızın yazılı gerekçe ile davanın tümden kabulü usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 85.00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.