Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25258 E. 2014/4374 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25258
KARAR NO : 2014/4374
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

MAHKEMESİ : Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2012/138-2012/541

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı borçlunun kullanmış olduğu krediye davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, kefillerden birinin hissesinden fazla ödemiş olduğu miktar bakımından kefile rücu etme hakkına sahip olduğunu, davalının hissesine düşen miktarın tahsili amacı ile başlattığı icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı borçlunun Çaycuma İcra Müdürlüğü’nün 2010/2547 Esas Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, 11.661,15 TL asıl alacak üzerinden hesap edilen %40’a tekabül eden 4.664,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı borçlu S.. B..’in kullanmış olduğu krediye kefil olması sebebi ile ödediği miktarın müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzalayan davalıya hissesi oranda ödediği bedelin rücu için başlattığa takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ödenmeyen kredinin yalnız davacı asilden tahsil edildiği davacının hissesi oranında davalıya rücu etme hakkı olduğu sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında dava dışı borçlu tarafından imzalanan kredi sözleşmesini her iki tarafında kefil olarak imzaladığı hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacının dava dışı borçlu ile birlikte kendileri hakkında başlatılan icra takiplerine ödeme yapmış olduğu hususu da sabittir. Ne var ki Zonguldak 3. İcra Dairesi’nin 2007/1229 Esas sayılı reddiyat makbuzlarından da davalının ödeme yapmış olduğu anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun 488. maddesi gereğince kendi payından fazla ödeme yapan kefilin, diğer birlikte kefile, halefiyet yolu ile rücu hakkı bulunmaktadır. Dava konusu olayda da iş bu davanın tarafları olan kefiller, A..tan alınan kredi nedeniyle müşterek borçlu ve müteselsil kefil durumunda olduklarından, davacının hissesinden fazla ödediği ve davalının hissesine isabet eden borç miktarı kadar davacıya rücu hakkı mevcut olup, mahkemece tarafların ödedikleri miktarlar tespit edildikten sonra hissesi oranında davacıya rücu edebileceği alacak miktarı belirlenerek sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 198.00 TL harcın istek halinde iadesine, 19.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.