Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25254 E. 2014/28357 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25254
KARAR NO : 2014/28357
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2012/424-2013/257

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı A..Kargo A.Ş.vekili avukat V.. G.. D.. ile davacı A..H.. Ç.. vekili avukat R..M..nun gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı şirket tarafından verilen 18.10.2001 tarihli vekaletname ile şirketin vekilleri olarak dava ve icra takiplerini yürütmekte iken, 19/06/2002 ve 02/07/2002 tarihli ihtarlarla azledildiklerini, vekalet görevlerini gereği gibi ve özenle yerine getirmiş olduklarından azlin haksız olduğunu, ücrete hak kazandıklarını, ancak davalının vekalet ücretlerini ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere hak etmiş oldukları 96.730,50 TL ücret alacaklarının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “davanın reddine” ilişkin verilen ilk hüküm, davacıların temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda bu kez davanın kabulüne, 96.730,50 TL’nin 13.9.2004 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Somut olayda mahkemece kısa kararda, hükmedilen alacağa “dava tarihinden itibaren” faiz yürütülmesine karar verilmişse de, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise “13.9.2004 dava tarihinden itibaren” faiz yürütülmesine karar verilmiş olup, dava tarihinin 13.9.2014 değil, 11.9.2002 olduğu, 13.9.2004 tarihinin ise dosyanın hükmü veren mahkemeye geliş tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
Böylece, kısa kararda “dava tarihinden itibaren” denilmek suretiyle faize 11.9.2002 tarihinden itibaren hükmedilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise faize 13.9.2014 tarihinden itibaren hükmedilmek suretiyle, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu husus, az yukarda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece, 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınıp birbirlerine verilmesine, 1.652,00 TL. harcın davalıya iadesine, 24,30 TL harcın davacıya iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.