Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/25075 E. 2014/2482 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25075
KARAR NO : 2014/2482
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 02/11/2012
NUMARASI : 2012/376-2012/316

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan satın aldığı taşınmazda bulunan imalat eksikliklerinin aradan geçen süreye ve bu yönde taahhütte bulunulmasına rağmen giderilmediğini, ayıp ve eksik işler nedeniyle evine yerleşemediğini ve zorluklar yaşadığını, durumu sulh hukuk mahkemesi nezdinde tespit ettirdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL eksik işe bedeli ve 5.000,00 TL kira tazminatı ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece Dairemizin görev yönünden bozma kararına uyulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK.nun 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda mahkemece hüküm fıkrası ile ” maddi tazminat talebi yönünden açılan davanın kabulü ile eksik imalat bedeli olarak 5.000,00TL, ecrimisil bedeli olarak 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” denilmiş ise de, hükmün gerekçe kısmında bilirkişi incelemesi ile daha fazla maddi tazminat bedeli tespit edilmiş olmakla birlikte taleple bağlı kalınarak karar verildiğinin belirtilmiş olması, fazlaya ilişkin maddi tazminat talepleri hakkında hüküm ve gerekçe arasında açık çelişki oluşturur ve bu çelişkinin önceki kısa kararla bağlı kalınmaksızın giderilmesi gerekir. Bu husus yukarıda açıklandığı üzere bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.