Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/24793 E. 2014/367 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24793
KARAR NO : 2014/367
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2012/416-2013/327

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 25.02.2009 tarihinde 0 km olarak araç satın aldığını, aracın kullanım sırasında kazaya karışmamasına ve boyama işlemi uygulanmamasına rağmen aracı kazasız diyerek satmak istediğinde aracının tavanının tamamen boyalı olduğunun ortaya çıktığını, bu durumun kendisinden hile ile gizlendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu, aracı satın almak isteyen arkadaşına karşı itibarının sarsıldığını ileri sürerek satış bedelinin iadesine ve 3.000 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 25.02.2009 tarihinde satın aldığı aracının tavanın tamamının boyalı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi için eldeki davayı açmıştır. Davalılar aracın ayıplı olmadığını ve bedeli iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuşlardır. Mahkemece, araçtaki boya kalınlığının değer kaybına yol açacağı, iade şartlarının 2013/24793-2014/367
oluşmadığı ve davacının bedel indirimini kabul etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Alınan her iki bilirkişi raporunda dava konusu aracın tavan kısmındaki boyanın orjinal olduğu fakat seri üretim kalınlık değerlerine göre 100-110 mikron olması gerekirken 190-400 mikron olduğu ve standartlara aykırı boyama yapıldığı tespit edilmiştir. Araç bu haliyle 29.08.2012 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere gizli ayıplıdır ve davacı 0 km olarak aldığı araçta var olan ve kendisinin sebebiyet vermediği ayıba katlanmak durumunda değildir. 4077 sayılı Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 4. maddesinde ” Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” şeklinde yapılan düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemekte olup yasa gereği bu talepte bulunmaya hakkı vardır. Dava konusu ürün ayıplı olduğu için davacının talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin ürünün davalılara iade tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.