Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/24606 E. 2014/14727 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24606
KARAR NO : 2014/14727
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2009/274-2013/181

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirket tarafından aleyhine 16.334.00.TL asıl alacak üzerinden 18.06.2009 tarihinde icra takibi yapıldığını, 29.06.2009 tarihinde alacağın 2.298.TL’ sını kabul ettiğini, kalan kısıma yönelik itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesi ile takibin devam ettiğini, davalı şirkete senetli veya senetsiz borçlarının olmadığını, herhangi bir mal ve hizmet almadığını ileri sürerek kısmi itirazda bulunduğu 14.036.00.TL’ dan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Maden Kanunu’ nun 31. maddesine göre, maden işletmesinde teknik nezaretçi bulundurmanın zorunlu olduğunu ve davalı belediyeninde mermer işletmesi için şirket ortağı olan C. Ü. ile imzalanan teknik nezaretçilik sözleşmesi gereğince 11.10.2006 – 31.12.2009 tarihleri arasında C. Ü.’ ın çalıştığını ve sözleşme gereğince kendisine ödenmesi gereken aylık ücretlerin ödenmeyen kısımları için şirket olarak daha öncekiler gibi fatura kesmelerine rağmen ödenmemesi üzerine davacı aleyhine icra takibi yaptığını açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2013/24606-2014/14727
2-Her ne kadar Mahkemece, davalı şirket ortağı olan C. Ü. ın 11.10.2006 – 31.12.2009 tarihleri arasında teknik nezaretçilik sözleşmesi gereği görevini yerine getirdiği ve davalı şirketin 14.036.00.TL alacaklı olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacı Belediye ile davalı şirket ortağı C. Ü. arasında imzalanan 03.10.2006 tarihli teknik nezaretçilik hizmet sözleşmesine göre, teknik nezaretçinin görevleri arasında ruhsat sahasındaki faaliyet ve üretimleri en az 15 günde bir yerinde denetlemek, tespitlerini ve önerilerini teknik nezaretçi defterine not etmek, işyerinin heryerinde görevi ile ilgili inceleme yapmanın olduğu ve yaptığı hizmet karşılığı olarak aylık ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Dosyada mevcut 26.08.2012 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirket ortağı olan teknik nezaretçi C. Ü.’ ın, Maden Kanunu gereğince düzenlemesi gereken rapor ve bilgi formlarını 2008 ve 2009 yılları içinde düzenlemediği, 2008 yılı Nisan ayından beri görevini yerine getirmediği ve bu nedenle davacıya ait maden ocağının kapatıldığı belirtilmiştir. Şayet davalı görevinin gereklerini yerine getirmemiş ise imzalanan sözleşme gereğince göre yapmadığı andan itibaren ücrete hak kazanamaz. O halde mahkemece, bu hususta ve ödemelerle ilgili taraf delilleri toplanarak ve tarafların defter ve belgeleri de celp edilerek bu yönlerden alanlarında uzman üç kişilik yeni bir bilirkişi heyetinden taraf ve yargı denetimine açık ayrıntılı rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 bent gereğince hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.