Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/24434 E. 2014/1906 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24434
KARAR NO : 2014/1906
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2013/155-2013/600

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekalet ile Erzurum Bank Asya Şubesinden hesabından haksız olarak izni olmaksızın çektiği 5.000,00-TL’yi iade etmediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu vekaletname ilişkisini kötüye kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının vekaletname ile hesabından izinsiz çektiği paranın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece vekalet ilişkisi kötüye kullanılmadığından bahis ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı arasında vekalet ilişkisi olduğunda duraksama yoktur. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. (B.K. md. 390/2) Eş söyleyişle, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K.md. 392/1) Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler evleviyetle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır. Bu ilke ve kurallar altında somut olaya bakıldığında davalı bankadan çektiği parayı davacıya ödediğini ispat etmelidir. Davalı, dosya kapsamındaki delillerle iddiasını ispatlayamamıştır. Öyle olunca mahkemece, varsa davalıya yemin delili hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile, ispat külfeti ters çevrilerek yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 27.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.