Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/24429 E. 2014/227 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24429
KARAR NO : 2014/227
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2011/667-2013/1987

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, kendi adına kayıtlı .. plaka, 1986 model, fıstık yeşili renkli, dizel, Mercedes marka aracını Ankamall Alışveriş Merkezine park ettiğini, akşak aracı almak için gittiğinde aracın yerinde bulunmadığının tespit edildiğini belirterek, aracın dava tarihindeki değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aracın çalındığını gösteren hiç bir emare bulunmadığını, büyük olasılıklı yedek anahtarı zilyetliğinde bulunan ya da şahsi bir takım serüvenler neticesinde üçüncü kişi tarafından ele geçirilen aracın çalındığı iddia etiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile,12.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmiş;hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı,21/09/2009 tarihinde saat 09.55 sularında Ankamall Alışveriş Merkezine gelerek, kendi adına kayıtlı .. plaka, 1986 model, fıstık yeşili renkli, dizel, Mercedes marka aracını C-10 nolu kolonun önüne park ettiğini, akşam aracını park ettiği yerden almaya gittiğinde yerinde olmadığını,çalındığını gördüğünü ileri sürerek araç bedelinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, her nekadar aracını kendisinin alışveriş amacıyla bıraktığını belirtmiş isede, sabah 9.55 dan akşam 19.00 kadar alışveriş için aracın bırakılmasının hayatın olağan akışına ters olduğu gibi, davacının oğlunun alış veriş merkezinin Pet-shop’unda çalıştığı ve polis ifadesinde aracı kendisinin bıraktığını beyan etmesi karşısında aracın alışveriş merkezinin kapalı otoparkına alışveriş amacıyla gelinip bırakılmadığı açıktır. Alış veriş amacı olmadan kendiliğinden mağazanın oto parkına aracını bırakması ile tam bir sözleşme ilişkisinin kurulduğu söylenemez. Taraflar arasında bu kanun kapsamında yer alan bir sözleşme veya sözleşmeye hazırlık aşaması bulunmamaktadır.
2013/24429-2010/227
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, davacı alış veriş amacı ile aracını bıraktığını ispatlayamamıştır. Bu durumda 4077 Sayılı Kanun kapsamında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahilolmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Uyuşmazlığın incelenmesinde taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde akdi ilişki bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın genel mahkemede görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.