Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/24404 E. 2014/3626 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24404
KARAR NO : 2014/3626
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2010/353-2013/124

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, kendisi adına gayrimenkul alımı ve satımı yetkisini içeren 03.07.2000 tarihli genel vekaletname ile davalıyı yetkili kıldığını, ancak davalının bu vekaletnameyi kötüye kullanarak satın alınan gayrimenkulleri üçüncü kişilere devir ederek alınan bedellerin de davalı tarafından kullanıldığını, bunun üzerine 28.05.2009 tarihinde düzenlenen azilnamenin 08.06.2009 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ayrıca Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na güveni kötüye kullanmadan dolayı suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, davalı tarafından satışı yapılan ve bedelleri ödenmeyen İstanbul Kadıköy S.. ….. pafta, ….ada, … parsel sayılı, B…., M…Mah. …. ada … parsel sayılı zemin kat 3 no.lu bağımsız bölüm ve Bodrum E..K..2/3 pafta, … ada .. parsel sayı ile tapuda kayıtlı taşınmazlarla ilgili fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki ticari ve 3.kişilere olan borçlardan kurtulmaya yönelik olarak verilen vekaletnamelere dayalı olarak vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ispatlanamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının vekil olarak atadığı davalının, vekalet görevini kötüye kullanması, özellikle de, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırılarak açılmıştır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. (B.K. md. 390/2) Eş söyleyişle, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K.md. 392/1). Mahkemece her ne kadar taraflar arasındaki ticari ve 3.kişilere olan borçlardan kurtulmaya yönelik olarak verilen vekaletnamelere dayalı olarak verilen vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de, vekilin hesap verme yükümlülüğü bulunduğundan, davada ispat yükü vekil olan davalıdadır. Öyle olunca mahkemece davalının hesap vermeye ilişkin tüm delilleri davacının karşı delilleri toplanıp konusunda uzman bilirkişilerden Yargıtay ve mahkeme denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 12.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.