Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/24292 E. 2014/883 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24292
KARAR NO : 2014/883
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2012/635-2013/2148

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, daire satın alınırken davalıya verilen teminat bonosunun, üzerine düşen edimleri ifa etmesine rağmen doldurularak davalı tarafça takibe konulduğunu, senedin bedelsiz olduğunu ileri sürerek buna dayalı olarak başlatılan takip yönünden borçlu olmadığının tespitini, bu olmaz ise davalıdan alacaklı olduğu bir başka icra takibindeki alacağının takas ve mahsupla dikkate alınmasını istemiştir.
Davalı, borcun ödenmemesi nedeniyle senedin takibe konulduğunu, takasa konu edilmek istenen takibin ise henüz kesinleşmediği gibi bu yönden bir borçlarının da bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 2012/1990 esas-5869 karar sayılı bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, senede dayalı olarak yürütülen genel haciz yolu ile takipte borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı senedin taşınmaz satışı sırasında teminaten verildiğini, satış bedelinin ödenmesi nedeniyle borcunun bulunmadığını ileri sürmüş olup ödeme iddiasını yasal, kesin delillerle ispatlamakla mükelleftir. Senede karşı senetle ispat kuralları çerçevesinde davacı tarafça sunulmuş yazılı belge bulunmamakla birlikte dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmış olması karşısında yemin teklif hakkının davacı tarafa hatırlatılarak neticesine göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile senet bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı, ödemeye esas olmak üzere sunulan 2013/24292 2014/883
protokol altındaki imzanın da davalıya ait olmadığı gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle birinci bent kapsamı dışında kalan davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.