Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/23910 E. 2014/700 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23910
KARAR NO : 2014/700
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2013/16-2013/241

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olarak dava dışı kişiler aleyhine Hatay İş Mahkemesinde 2012/193 E.sırasına kayıtlı dava dosyası ile hizmet tespiti ve işçilik alacağına ilişkin dava açtığını, aralarında yapılan 30/05/2012 tarihli ücret sözleşmesine göre davanın kazanılması halinde davalının alacağı tüm tazminatın % 20’sinin vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını; ancak davalının, bilgi ve rızası dışında alacak davasından feragat ettiğini, hizmet tespiti davasını ise atiye terk ettiğini ileri sürerek 4.200 TL. vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, ücretin davanın kazanılması şartına bağlı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının açtığı davadan feragat etmesi sebebi ile aralarında imzalanan sözleşmeye göre avukatlık ücretine hak kazandığını ileri sürerek talepte bulunmuş; davalı, vekalet ücretinin davanın kazanılması şartına bağlı tutulduğunu ve sözleşmenin geçersiz olduğunu savunmuş, mahkemece vekalet ücretinin davanın kazanılması şartına bağlı tutulduğu, davalının davası hakkında serbestçe tasarrufta bulunabileceği, gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki davacı alacak davasından kendi rızası ile feragat ettiğinden ve hizmet tespitine yönelik davasınıda atiye bıraktığından her iki dava dosyası yönünden 2013/23910-2014/700
davacı avukatın davaları takip imkanı elinden alınmıştır. Hâl böyle olunca davacı avukat hak ettiğini davalıdan isteyebilir. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermiş olması usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.