Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/23510 E. 2014/661 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23510
KARAR NO : 2014/661
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2012/445-2013/341

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, yeminli mali müşavir oiarak görev yaptığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının tam tasdik işlemlerinin kendisi tarafından yerine getirildiğini. 30.1.2010 tarihli sözleşme ile kurumlar vergisi tasdik işlemlerini yapmak üzere 2010 yılı için anlaştıklarını, sözleşmenin I yıl süreli olup 8.1. maddesi uyarınca sözleşmenin bitim tarihinden 1 ay önce fesih işlemi karşı tarafa bildirilmediği için bir yıl daha uzadığını, davalının başka bir yeminli mali müşavir ile çalışmaya başladığını kendisine geç bildirdiğini ancak uzayan sözleşme dönemi gereğince eski sözleşme bedeli üzerinden bir yıllık ücretin ihtarname ile istenmesine rağmen bu ücretin ödenmediğini, anılan nedenle davalı hakkında icra takibi başlattığını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep elmiştir.
Davalı, hizmet verilmeyen bir döneme ilişkin ücret talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2011/5308 esas sayılı dosyasında davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacak likit sayılmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gcrektirici nedenlere ve özellikle delillerin 2013/23510 2014/661
takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Her ne kadar mahkemece, dosyaya sunulan bilirkişi raporları kapsamında, davacının takip konusu alacağının bulunduğu gerekçesi ile hüküm verilmiş olsa da, davacı tarafın sözleşmenin feshinden sonra kalan süre içerisinde başka işler yapma imkanı doğacağından 818 sayılı BK 325, 6098 sayıh T.B.K 408 maddesi gereğince işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir iş ile kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat eylediği şeyler konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp tespit edilecek miktarın da belirlenecek değerden indirimi yapılıp, talep edebileceği tüm miktar şüpheye mahal bırakmayacak şekilde net olarak belirlendikten sonra hasıl olacak sonuca uygun bir şekilde karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL. kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.