Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/23324 E. 2014/137 K. 09.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23324
KARAR NO : 2014/137
KARAR TARİHİ : 09.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2012/221-2013/285

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise duruşma pulu alındığına dair bilgi ve belge olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalının … Ltd Firmasındaki haklarının korunması ve kullanılması amacıyla 11.5.2006 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin imzalandığını, bu amaçla açılan davada,karşı tarafla anlaşarak hisselerini devrettiği ve davadan feragat etmesi için yazılı talimat vermesi üzerine, 11.12.2006 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini bildirerek, sözleşmenin (b) bendine göre vekalet ücretinin tahsili için yaptığı takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunmuş,sözleşmenin geçersiz olduğu iddiası ile davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının vekili olduğunu, aralarında 11.5.2006 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin imzalandığını, davalınnı dava dışı firmadaki haklarının korunması için açılan davada davalının karşı taraf ile anlaşması nedeniyle, talimat üzerine feragat dilekçesi verilerek davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, davalının hisselerini karşı tarafa devrederek mal varlığında kazanım sağladığını bildirerek sözleşmenin (b) bendine göre ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptali talebi ile 2013/23324 -2014/137
eldeki davayı açmıştır. avalı, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunmuş,sözleşmenin geçersiz olduğunu savunmuştur.Dosyanın
incelenmesinde; Davacının 24.5.2007 tarihinde avukatlık ücretinin tahsili için ilamsız takip yaptığı, takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında 15.7.2011 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği,kararın kesinleştiği, davacının bu kez aynı alacak için 15.12.2011 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı,davalının takibe 26.12.2011 tarihinde itiraz ettiği,itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliği edilmediği,eldeki davanın 8.3.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ancak İİK nun 67. maddesine göre, icra takibine itirazdan itibaren 6 aylık sürede itirazın kaldırılması, 1 yıllık sürede itirazın iptali davası açılmadığı gibi, aynı alacak nedeniyle yeniden icra takibi yapma hakkının bulunmadığı, genel hükümlere göre alacağını dava etme hakkının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece, davacının daha önce açtığı icra takibine yapılan itirazın refi için açılan itirazın iptali davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle, yeniden aynı alacak için icra takibi yapamayacağına ilişkin gerekçesini İİK nun 67.maddesine dayandırmıştır. Anılan madde hükmünde özetle,maddede yazılı belgelere sahip alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmaz ise bir daha ilamsız takip yapamayacağı belirtilmiştir.Uyuşmazlığın doğduğu tarihte yürürlükte olan 4949 sayılı kanun ile değişik İİK hükümlerine göre eldeki dava süresinde açılmıştır. Zira, itirazın kaldırılması İİK nun 68.maddesinde düzenlenmiş olup, itirazın iptali başlıklı İİK 67.madde hükmünde özetle itirazın tebliği tarihinden itibaren itirazın iptali davasının 1 yıl içinde açılması gerektiği belirtilmiş,68.maddeye atıf yapılmamıştır.Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.