Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/23195 E. 2014/412 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23195
KARAR NO : 2014/412
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2012/198-2013/233

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 23.12.2011 tarihli tellallık sözleşmesi imzaladığını, davalı tarafından görüp beğenilen taşınmazın, kendisi devre dışı bırakılarak davalı adına satın alındığını, bu durumda ödenmesi gereken %6 tellallık ücretinin ise ödenmediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının herhangi bir aracılık faaliyetinde bulunmadığını, taşınmazın, tesadüfen tanıştıkları mal sahibinden annesi tarafından satın alındığını, davacının ücrete hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “taşınmazın davalı tarafından annesi adına satın alınması suretiyle, tellallık hizmetinin görülmesinin engellendiği, bu durumda davalının, taşınmazı göstererek kendisine fırsat sağlayan davacıya her iki tarafa ait %6 oranında telalık ücreti ödemekle yükümlü olduğu” belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, 14.113,50 TL asıl alacağa yapılan itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, %20 oranındaki inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taşınmaz tellallık sözleşmesi gereğince ücret alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 23.12.2011 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşme kapsamında davalıya gösterilen dairenin, davalının annesi tarafından mal sahibinden 31.1.2012 tarihinde tapuda yapılan resmi satış sözleşmesi ile satın alındığı uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncelikle 23.12.2011 tarihli “Tellallık Sözleşmesi” gereğince davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2013/23195 2014/412
Taraflar arasındaki sözleşmede, alıcı davalı tarafından ifade edilen “Yukarıda açık adresi ve tapu kayıtları bulunan gayrimenkulü görüp beğendikten sonra satın almak üzere aşağıdaki şartlar dahilinde .. Gayrimenkul ile hizmet anlaşması imzaladım.” sözlerinden sonra “gayrimenkulün satış bedelinin komisyon dahil 242.500 TL olduğu”, “satış tarihinin 30.12.2011 olduğu” belirtilmiş, 8. Maddesinde, “Herhangi bir sebepten dolayı gayrimenkulü almaktan vazgeçtiğim takdirde Borçlar Kanunu’nun 156/2. Maddesi gereğince vermiş olduğum hizmet bedelini ve gayrimenkulün sahibine ödenen pey akçesini geri almayacağımı ayrıca cezai şart olarak 5.000 Dolar ödeyeceğimi kabul ve taahhüt ettim.” 9. Maddesinde de, “Vazgeçen taraf her iki tarafın komisyon ücreti olan %6’yı ödemekle yükümlüdür.” Hükümlerine yer verilmiştir.
Mahkemece, “sözleşmeye konu olan taşınmazın davalı tarafından annesi adına satın alınması suretiyle, tellallık hizmetinin görülmesinin engellendiği, bu durumda davacının, taşınmazı göstererek kendisine fırsat sağlayan davalıdan her iki tarafa ait %6 oranındaki telalık ücretini talep etmekte haklı olduğu” kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, 23.12.2011 tarihli sözleşmede, taşınmazın davalı dışındaki bir kişi tarafından satın alınması durumunda tellallık ücreti ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi, dava konusu olayda sözleşmenin 9. Maddesinin uygulanması da mümkün değildir. Bu durumda davalı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre komisyon ücretinden sorumlu tutulamaz. O halde mahkemece sözleşmenin yorumunda yanılgıya düşülerek, “taşınmazın davalının annesi adına satın alınmış olması nedeniyle, tellallık hizmetinin görülmesinin engellendiği” kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.