Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/23019 E. 2014/4507 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23019
KARAR NO : 2014/4507
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/278-2013/144

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının cari hesap sözleşmesine dayalı olarak kendisi aleyhine icra takibi başlattığını, aralarında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, kardeş olmaları nedeniyle aralarında borç verme ve alma şeklinde devam eden alacak ilişkisi bulunduğunu, davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davalıya icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının ve davalıdan 1.424,63 TL alacağı olduğunun tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, icra takibinden dolayı menfi tespit isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının takip tarihi itibariyle davalıya 3.791,17 TL borçlu olduğunun tespitine, ancak davacının menfi tespit davasında talebinin 21.116,28 TL yönünden yerinde olduğundan davalının Kadıköy 1. İcra Müdürlüğünün 2011/27841 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 3.791,17 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Açılan dava, menfi tespit isteğine ilişkin olup itirazın iptaline dair karar verilmiş olması anılan yasal düzenlemeler de dikkate alındığında davanın niteliğine uygun değildir. Öyle olunca mahkemece az yukarda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek davanın niteliğine uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.