Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/22722 E. 2014/11181 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22722
KARAR NO : 2014/11181
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : Konya Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2013
NUMARASI : 2013/189-2013/376

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı G.. B.. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacılar vekili, davalılardan Gazipaşa Belediyesinin güvencesiyle davalı şirketten 3 adet devre mülk satın aldıklarını, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydı ile devremülk hakkı için 22.500,00 TL nin işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı belediye, davanın sözleşmede belediyenin imzası olmaması nedeniyle her zaman sözleşme düzenlenebileceğini bu yüzden bedelden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 22.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmiş olup hükmü davalı Gazipaşa Belediyesi temyiz etmiştir.
1-Dava devremülk satışından doğan tazminat istemine dayanmaktadır. Davacılar delil olarak 31.10.1997, 06.11.1997 ve 18.10.1997 tarihli üç adet kombi antetli kuşe baskı sözleşme aslı ve bu sözleşmelere ek olarak bilgisayar yazıcısında düzenlenmiş taahhütnameler ile ödeme makbuzlarına, ödenmiş senetlereve Esbank ihbarname dekontlarına dayanmıştır. Davalı ise YHGK’nun 2010/13-516 E. 2011/6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını,
satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemece dava kabul edilmiş ise de davacının satış parasını satıcıya ödediğini yasal delillerle ispat etmesi halinde talep hakkı kazanabilir. Davacının ibraz ettiği sözleşmede belediye adına atılan imzanın temsilci sıfatıyla şirket yetkilisi tarafından atılmasının hukuken bağlayıcılığı yoktur. Sözleşmenin bu haliyle her zaman düzenlenmesi imkan dahilindedir. Kaldı ki sözleşme ve ödeme belgeleri davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile de doğrulanmamıştır. Bu nedenle davalının savunması doğrultusunda sözleşme ve ödeme belgelerinin asılları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. O halde sözleşme ve eklerinde kullanılan bilgisayar yazı stili ve kullanılan fontun sözleşme tarihinde kullanımda olup olmadığı, belgelerdeki kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içeriğine ve bilgisayar yazı teknolojisine varıncaya kadar bir bilgisayar mühendisine inceleme yaptırılarak gerek görüldüğünde dosyanın diğer seri dosyalarla birlikte İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’ne gönderilip uzman bilirkişiden taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca sözleşme ve ödeme belgelerinin sıhhati ispatlanmış gibi davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının belediye yararına BOZULMASINA 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.