Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/22541 E. 2014/6550 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22541
KARAR NO : 2014/6550
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2009/50-2013/301

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Haluk Baştürk ile davacı A.. B.. vekili avukat Ş. Y.’ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı ile yapılan taşınmaz satış sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı satın aldığını,satış protokolünün 5.2. maddesi ile teknik şartnamenin 6. maddesinde ortak alandaki işlerin yapılacağının taahhüt edildiği,satış protokolünün 5.2. maddesinde ise işin tespit edilen sürede tamamlanamaması halinde geçen her ay için alıcıya 1.000 dolar ödeneceğinin kararlaştırıldığını,işin kararlaştırılan 01.11.2007 tarihine kadar bitirilememiş olması nedeniyle mahallinde tespit yaptırarak davalıya gönderilen ihtara rağmen her hangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle bu bedelin tahsili için iki ayrı icra takibi yaptığını, davalının itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyalara konu davalarda davacılar aynı hukuki sebebe dayalı olarak icra takiplerine vaki itirazların iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı, sözleşmedeki cezai şartın ifaya ekli cezai şart olup,taşınmazın davacıya teslimi sırasında bu hakka ilişkin ihtirazi kayıt konulmadan teslim alınması nedeniyle davacıların cezai şart bedelini talep edemeyeceğini, davacıların doğalgaz abonesi olduğu Kasım 2007 başından itibaren taşınmazı fiilen kullanmaya başladıklarını,cezai şarta ilişkin olarak ihtirazi kayıt ileri sürmediklerini, cezai şart talep hakkını kaybettiklerini, ayrıca bağımsız bölümün haricindeki esasa etkili olmayan eksiklikler için cezai şart talep edilemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece asıl ve birleşen davalara ilişkin olarak gerekçeli kararın hüküm bölümünde yeraldığı şekilde bir kısım davacılar yönünden davanın kabulüne,bir kısım davacılar yönünden davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş olup,hüküm davacılar S.. S..,A.. A..,A.Hakan Ak,N.. E.. ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının ve davacı N.. E..’in tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Birleşen davalara konu;
Davacı S.. S.. tarafından açılan 2009/51 esas sayılı davada davacı Bakırköy 3. icra Müdürlüğünün 2008/5270 esas sayılı ve Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2008/14746 esas sayılı icra takiplerine konu dosyalar yönünden itirazın iptali talep edilmiş olup,mahkemece Bakırköy 3. icra Müdürlüğünün 2008/5270 esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptaline karar verilmesine rağmen diğer Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2008/14746 esas sayılı dosyası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği,
Davacı A.. A.. tarafından açılan 2009/53 esas sayılı davada davacı Bakırköy 3. icra Müdürlüğünün 2008/5278 esas sayılı ve Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2008/15266 esas sayılı icra takiplerine konu dosyalar yönünden itirazın iptali talep edilmiş olup, mahkemece Bakırköy 3. icra Müdürlüğünün 2008/5278 esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptaline karar verilmesine rağmen diğer Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2008/15266 sayılı dosyası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği,
Davacı A.. A.. tarafından açılan 2009/680 esas sayılı davada davacı Bakırköy 3. icra Müdürlüğünün 2008/5272 esas sayılı ve Bakırköy 2. İcra Müdürlüğünün 2009/610 esas sayılı icra takiplerine konu dosyalar yönünden itirazın iptali talep edilmiş olup, mahkemece Bakırköy 2. İcra Müdürlüğünün 2009/610 esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptaline karar verilmesine rağmen diğer Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2008/5272 sayılı dosyası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
HMK 297/2 maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği” hüküm altına alınmış olup, belirtilen şekilde davacı tarafların icra takiplerine vaki her bir icra dosyası yönünden vaki itirazların değerlendirilerek olumlu veya olumsuz karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalı ve davacı N.. E..’in tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle davacılar S.. S.., A.. A.., A.. A..’ın temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu davacılar yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 7.994,52 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.