Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/22401 E. 2014/2146 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22401
KARAR NO : 2014/2146
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2011/175-2013/99

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, 22.6.2007 tarihli avukatlık sözleşmesi gereğince davalının vekili olarak mirasçılarına karşı davalar açıp takip ettiklerini, ancak 16.6.2010 tarihli azilname ile azledildiklerini, vekalet ücretlerinin ise ödenemediğini, vekalet görevlerini özenle ve gereği gibi yerine getirmiş olduklarından azlin haksız olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL vekalet ücretinin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiş, iş bu dava ile birleşen Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/249 esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu davada ise, davalı-karşı davacı tarafından zarara uğratıldığını belirterek, 22.6.2007 tarihli sözleşmenin iptali ile, mahkemece tespit edilecek zararlarının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı yasayla değişik 163. Maddesinde, “Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukuki yardımı ve meblağı yahut değeri kapsaması gerekir.”, 164. Maddesinin 1. fıkrasında, “Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan 2013/22401-2014/2146
meblağı veya değeri ifade eder.” Aynı maddenin 2. Fıkrasında da “Yüzde yirmi beşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.”, aynı maddenin 3. Fıkrası ise, “İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.” düzenlemeleri mevcuttur.
Taraflar arasındaki “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” başlığı altında düzenlenen sözleşmenin konusunun, “N..Ö…in ölümü nedeniyle diğer mirasçılara karşı açılacak miras davaları” olduğu, avukata ödenecek olan “vekalet ücreti”nin ise “davalar sonucu verilecek nihai hükme göre muristen K.. Ö..’e kalacak olan miras payının parasal değerinin %15’i” olduğu belirtilmiştir.
Bu şekildeki bir ücret sözleşmesinin, az yukarda belirtilen Avukatlık Kanununun “ücretin belirlenmesine” ilişkin hükümlerine aykırı ve bu nedenle de geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
Avukatlık Kanununun 164/4. Maddesinde, dava konusu olayda olduğu gibi, “….ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde” avukatlık ücretinin, konusu para ile ölçülemeyen davalarda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki maktu ücret üzerinden, konusu para ile ölçülebilen davalarda ise, müddeabihin değerinin %10’u ile %20’si arasındaki oran üzerinden belirleneceği öngörülmüştür. O halde davacıya ödenecek olan vekalet ücretinin, söz konusu yasa hükmüne göre belirlenip, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, sözleşmenin geçerli olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : 1. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde davacı ve davalıya iadesine, 28.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.