Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/22234 E. 2014/3709 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22234
KARAR NO : 2014/3709
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2010/347-2013/398

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı A.. T.A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı yüklenicinin inşa ettiği P… K…dan, diğer davalıdan kullandığı konut kredisi ile mesken satın aldığını, taşınmazın teslim edilmediğini, projenin yapılamayacağının anlaşıldığını, kredinin bağlı kredi olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmaz için ödenen 10.000 TL peşinat,1.000 TL kredi dosya masrafı,59.525,83 TL kredi taksiti olmak üzere toplam 70.525,83 TL’nin fiilen ödendikleri tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 70,525,83.TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı ile davalı Muscan arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, davacı ile davalı A..A.Ş. arasında düzenlenen tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı A..A.Ş tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı A.. A.Ş’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının davalı yüklenici ile yapmış olduğu taşınmaz satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinde, taşınmaz satış bilgisi ve ödeme planında davalı A.. şubesine paranın yatacağı, kullanılacak kredi miktarı, dosya masrafı, hayat sigortası bedeli ve taşınmaz bilgileri yazılıdır. Yine davalılar arasında düzenlenen 31.5.2006 tarihli protokolde de tüketicilerin kredi talep etmesi halinde bankaya yönlendirileceği yönünde düzenlemeler mevcuttur. Bu durumda Dairemizin dava konusu yapı ile ilgili aynı hususta verdiği emsal kararları da dikkate alındığında kullanılan kredinin 4077 Sayılı Kanun’un 10/5 maddesi gereğince bağlı kredi olduğunun kabulü gerekir. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Mahkemece, davalı bankanın kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerekirken yanlış değerlendirme ile diğer davalı M.. C…A.Ş’ye ödenen peşinat tutarı da dahil olmak üzere tüm borçtan sorumlu olacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. A.Ş’nin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı A..A.Ş yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.