Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/22040 E. 2014/2336 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22040
KARAR NO : 2014/2336
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2012/422-2013/109

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, kendisinin ve davalının avukat olduğunu, 2011 yılında bir kısım dava ve işlerde davalı ile işbirliği yaptığını, davalının kendisinden aldığı vekaletname ya da yetki belgesi ile dosyalarda işlemler yaptığını, bazı icra dosyalarından adına ve/veya avukatı olduğu müvekkiller adına yatırılan ve tahakkuk eden nakit paraları değişik zamanlarda çektiğini, ancak bu paraları teslim etmediğini, tarafına teslim edilmeyen 27.962,22 TL yı müvekkillerine ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 27.692,22 TL nın tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aralarındaki işbirliğinin bağımsız bir işbirliği olmayıp, işçi-işveren ilişkisine dayandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tanık beyanları esas alınmak suretiyle davalının ücretli olarak davacının yanında çalıştığı, taraflar arasındaki ihtilafın İş Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya verdiği vekaletname ve yetki belgesi ile davalının bir kısım dosyalarda işlemler yaparak, davacı adına veya temsil ettiği müvekkiller adına yatırılan paraların davalı tarafından teslim edilmediğini ileri sürerek, yatırılan paraların tahsili için eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir hizmet ilişkisi bulunduğu sabittir. Bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda genel mahkemeler görevlidir. Mahkemece bu yönler göz önünde bulundurularak, işin esasına girilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.