Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/22003 E. 2014/817 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22003
KARAR NO : 2014/817
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2011/474-2013/256

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, 25.4.2008 tarihli vekaletname gereğince 4 yıl boyunca davalının taraf olduğu dava ve icra takiplerini yürüttüğünü, tüm ödemelerin yapılacağı vaadi ile tahsilini bekledikleri dosya nedeniyle icra dosyasına yatırılan tüm tutarın davalı tarafça 14.9.2011 tarihinde çekildiğini öğrendiğini, ihtarlar sonucu 27.9.2011 tarihinde hesabına vekalet ücretinin sadece 86.200TL’sinin yatırıldığını, aynı tarihli ihtarla bitirilen diğer dava ve icra takiplerine ait vekalet ücretlerinin fazlası saklı kalmak üzere 140.000TL olarak ödenmesini, aksi halde vekalet akdinin feshedilmiş sayılacağını bildirdiğini, başka ödeme yapılmadığını ileri sürerek, hak ettiği akdi ve karşı yan vekalet ücretlerinin tespiti ile fazlası saklı kalmak üzere şimdilik 100.000TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, vekaletnamede ahzu kabz yetkisi bulunmadığı için parayı kendilerinin çektiğini, talep edilen 86.200TL’yi ihtarname tarihinde havale ettiklerini, diğer kısmın anlaşmaya aykırı olduğunu savunarak davanın 10.000TL’lik kısmını kabul etmiş, diğer kısımların reddini dilemiştir.
Mahkemece,alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, 14.500TL’nin temerrüt tarihi 3.10.2011 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar değişken orandaki yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2013/22003-2014/817
1-Dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacı avukatın davalı şirkete vekaleten yürüttüğü dava ve icra takip dosyaları getirtilip incelenmeden düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Öyle olunca mahkemece davacı avukatın davalıya vekaleten yürüttüğü dava ve icra takip dosyaları getirtilip incelenmek suretiyle gerektiğinde bilirkişiden açıklamalı,taraf,hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak davacının isteyebileceği vekalet ücretinin saptanması, bu miktardan yapılan ödemeler düşüldükten sonra davalının kısmi kabulü de dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.