Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/21624 E. 2014/22036 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21624
KARAR NO : 2014/22036
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2009/244-2013/6

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil C.. L.. ile davalı S.. B.. vekili avukat … gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı Bakanlığa bağlı Devlet Hastanesinin temizlik ve yemekhane hizmetlerini yürüten dava dışı şirketin hastaneden olan alacaklarını kendisine temlik ettiğini, 2007 yılı mart ayı istihkakının kendisine ödendiğini, nisan ayı istihkakının da mahkeme kararına istinaden ödenmesi gerektiğini, mayıs ayı istihkakının da ödenmesi gerektiğini belirterek mayıs ayı istihkakı olan 75,000 TL’nin tahsilini istenmiştir.
Davalı idare, dava dışı yüklenicinin işçilere olan işçi ücreti borçlarını, sigorta prim borçlarını, vergi borçlarını ödediklerini, ayrıca yüklenici firmanın borçlarına karşılık icra dosyalarına da ödeme yaptıklarını, firmanın herhangi bir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş Dairemizce karar, Yüklenici ile idare arasındaki sözleşmenin incelenerek yüklenici firmanın bu tür borçlarının davalı idarece ödeneceği veya ödenebileceğinin kararlaştırılıp kararlaştırılmadığının tespiti ile sonucuna göre hüküm tesisi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bu sefer mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı ve davalı yanca temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki davası ile ödenmeyen mayıs ayı istihkakının davalıdan tahsilini istemiş, davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yüklenici ile idare arasındaki sözleşmenin incelenmesi gerektiği cihetiyle bozulmuştur. Mahekemce bozma ilamına uyulmuş olup Bu kapsamda Davalı idare ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan Sözleşme ve eki niteliğinde olan Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin ilgili maddelerinde yüklenicinin idareye olan borçlarının yüklenicinin Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçIarı ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni kesintilerinîn işçi ücretlerinin yüklenici alacağından kesilebileceğinin öngörüldüğü ancak yüklenicinin üçüncü şahıslara ait borçlarının hak edişten kesilemeyeceği tespit edilmiştir. Bu noktada uyuşmazlık sözleşme kapsamında yapılması gerekli kesintilerden sonra davacının mayıs ayı istihkakının tespit edilmesi hususunda toplanmaktadır. Mahkemece bozma ilamı sonrası iki farklı heyetten rapor alınmış olup, ilk heyet rapor ve ek raporu netice olarak, taraflar arasında daha önce uyuşmazlık konusu olan ve nisan ayı hak edişi için kesinleşen mahkeme kararı sonrası ilamlı icra dosyasına idare tarafından yatırılan 100.000 TL nin’de mayıs ayı hakedişinden SGK prim borcu ve teminat güncelleme bedeli ile birlikte mahsubunun yersiz olduğunu ve idare tarafından talep edilen hak edişin ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. İkinci heyet rapor ve ek raporu ise netice olarak, ilamlı icra dosyasına yatan 100.000 TL nin , yatırıldığı tarih olan 25.06.2008 tarihinde iş bu davanın kesinleşmemesi nedeni ile davalı tarafından mayıs ayı hakedişine binaen yatırıldığının kabulü ile davacının alacağının olmadığını belirtmiştir. Bu durumda, iki heyet raporu arasında alacağın varlığı hususunda çelişki oluşmuş olup mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmemi,ş hükme esas alınan ikinci heyet raporuna neden üstünlük tanındığı da açıklanmamıştır. Öyleyse mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.