Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/21197 E. 2014/5895 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21197
KARAR NO : 2014/5895
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2012
NUMARASI : 2011/478-2012/323

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı Kooperatifle 31.08.2006 tarihinde “Süt İneklerinde Beslenme, Meme Sağlığı ve Fertilitenin Uygun Koşullarda Sağlanması Projesi” başlıklı mükellefiyetli bağış niteliğinde hibe sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin uygulanması aşamasında, davalının almış olduğu ön ödeme tutarını, proje araçlarına ve sözleşme kurallarına uygun olarak sarf etmediğinin tespit edildiğini, sözleşme feshedilerek yapılan ödemenin iadesinin talep edildiğini, ancak davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 72.080,94 Euro’nun, davalı Kooperatif Başkanlığına bildirim tarihi olan 10.03.2008 tarihinden itibaren, Avrupa Birliği Merkez Bankasının Euro ile yaptığı yeniden finansman işlemlerinde uyguladığı faiz oranına 3.5 puan eklenmek suretiyle ulaşan faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 30.11.2011 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 30.818,29 Euro’nun, dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Borçlar Kanununun 101/1. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu alacağın tahsili için davadan önce davalıya bildirimde bulunulduğu, dosyada mevcut olan 18.4.2008 tarihli yazı ile anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu bu yazının davalıya tebliğine ilişkin belge ise dosyada bulunmamaktadır. O halde mahkemece söz konusu yazının davalıya tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, davalının davadan önce temerrüde düştüğünün tespiti halinde, alacağın temerrüt tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün, 2. bent gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 4.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.