Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/21021 E. 2014/3641 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21021
KARAR NO : 2014/3641
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2011/283-2013/99

Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, Marmaris’teki evini sattığını, davalıların isteği ve ihtiyacı üzerine 8000 TL’yi havale ettiğini, bu paranın davalı tarafından işletilerek sonuçta kendisine ev alınacağının vaad edildiğini, bir süre kirasının da ödendiğini, daha sonra paranın geri ödenmediğini, kardeşinin maddi durumunun bozulduğu, diğer davalı yengesi Zinnet ile muvazaalı olarak boşandıklarını ileri sürerek, 8.000,00 TL tutarındaki alacağın faizi ile birlikte tahsilini, geçmiş günler faizi ile karşılanmayacak olan 20.000 TL munzam zararın ve 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Zinnet parayı aldığını, diğer davalıya verdiğini, davacı ile aralarında bir borç alıp verme ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiş, diğer davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 7.4.2011 tarihli sayılı ilamı kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 55.000 TL’nin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı Ziynet ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalılara ödünç verdiği paranın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Dava konusu 8000 TL ‘lik havale davacının oğlu Burak tarafından 25.5.2004 tarihinde davalı Zinnet’e herhangi bir açıklama yapılmaksızın gönderilmiştir. Davacı o sırada boşta olan oğlunun kendi namına havale yaptığını bildirmiştir. Davalı ise havaleyi aldığını, diğer davalı ile boşandıkları halde parayı eski eşine teslim ettiğini, aralarında akdi ilişki bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş, Dairemizce davacı ile davalı Kamil’in kardeş olması karşısında ve taraf iddialarına göre haksız fiill hükümlerine göre tanık dinlenmesi mümkün olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde taraf tanıkları dinlenmiştir. Bununla birlikte bozma ilamından sonra duruşmaya katılan davalı Kamil, 8.000 TL davalı eşinin hesap numarasına çıkarılan havaleyi aldığını kabul etmiştir. Davacı, 8.000 TL’yi her iki tarafa gönderdiğini beyan etmekteyse de gerek davalı Kamil’in beyanları gerek davacı tanıklarının beyanına göre 8.000 TL’nin davalı Kamil’e verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 8.000 TL’nin davalı Zinnet’e gönderdiğini ispatlayamamıştır. O halde borç alışverişine aracı olduğu anlaşılan davalı Zinnet’in sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı Zinnet yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 148,80 TL. harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalı Z.. Ç..’ya iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.