Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/20420 E. 2014/205 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20420
KARAR NO : 2014/205
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2008/24-2012/533

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Gazipaşa Beld. Başkanlığı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı. 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarım öğrendiğini, 19.07.1997 Tarihli sözleşmeyle 2 adet devre mülk satın aldığını, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik kullanım bedeli olarak devremülk hakkı için yıllık 1.200 ABD Doları olmak üzere 2 devremülk için 8 yıllık kullanım bedeli olan 16800 ABD dolarının tahakkuk tarihinden itibaren TL kuru üzerinden işleyecek en yüksek faizi ile birlikte 2.200 TL devremülk hakkı için ödenen 984,70 TL. cezai şart bedeli olarak 984.70 TL ve devremülklerin değeri için 1000 TL olmak üzere toplam 6.369.40 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 25.06.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle devremülklerin değeri yönünden talebini ıslah ederek 7500 TL tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılardan Belediye, devre mülk satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, aradan 15 sene geçtikten sonra Yargıtay HGK’nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı … Ltd. Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında (mürekkep yaş) yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre 2013/20420-2014/205
Mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihle mi yoksa Hukuk Genel Kurulu kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300’ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, dönemin belediye başkanı ile meclis üyelerinin bundan dolayı cezalandırıldığını. Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/179 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı İfa kapsamına giren davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile bir adet A tipi devremülk değeri için 7.500 TL, alacağın dava tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş hükmü davalı belediye temyiz etmiştir.
1-Davacı delil olarak 19.07.1997 ve bilgisayar yazıcısında düzenlenmiş 15.08.1997 tarihli devre mülk satış sözleşmelerinin fotokopisine dayanmıştır. Davalı ise YHGK nun 2010/13- 516 E. 2011-6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ise de davacının satış parasını satıcıya ödediğini yasal delillerle ispat etmesi halinde talep hakkı kazanabilir. Davacının ibraz ettiği sözleşmede belediye adına atılan imzanın temsilci sıfatıyla şirket yetkilisi tarafından atılmasının hukuken bağlayıcılığı yoktur. Sözleşmenin bu haliyle her zaman düzenlenmesi imkan dahilindedir. Çünkü sözleşme ve ödeme belgeleri davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile de doğrulanmamıştır. Bu nedenle davacının sözleşme ve ödeme belgelerinin asıllarını ibraz etmesi sağlandıktan sonra davalı belediyenin sahtecilik savunması doğrultusunda bir araştırma yapılması gerekir. İbraz edilmediğinde ise davanın reddine karar verilmelidir, fotokopi belgelere dayanılarak hüküm verilemez. 2013/20420-2014/205
Öyleyse belgeler ibraz edildiğinde savunma doğrultusunda sözleşmede kullanılan bilgisayar yazı stili ve kullanılan fontun sözleşme tarihinde kullanımda olup olmadığı, belgelerdeki kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içeriğine ve bilgisayar yazı teknolojisine varıncaya kadar inceleme yapılarak karar verilmelidir. Bunun için dosyanın diğer seri dosyalarla birlikte İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü gönderilip gerektiğinde bilgisayar mühendisi uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmalı-taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca sözleşme ve ödeme belgelerinin sıhhati ispatlanmış gibi davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı Belediye yararına BOZULMASINA, ikinci bende göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 112.15TL harcın istek halinde davalı Gazipaşa Beld. Başkanlığına iadesine, 13.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.