Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/20383 E. 2014/2398 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20383
KARAR NO : 2014/2398
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2012/199-2013/122

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, sahibi oldukları bağımsız bölümü 47.000-TL’ye davalıya sattıklarını, satış bedelinin 11.000-TL’sinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacı arsa sahipleri ile anahtar teslimi olarak anlaştığını ancak dairede eksik ve ayıplar bulunduğunu, bu nedenle bakiye satış bedelini ödemediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının Denizli 9. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8716 esas sayılı takibinde borca itirazının kısmen iptali ile 3.831,40-TL’nin takip tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline ve takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacılar tarafından davalıya satılan bağımsız bölümün satış bedelinin ödenmeyen kısmı için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu bağımsız bölümün satış bedelinin bakiye 11.000-TL’sinin davalı tarafından ödenmediği konusunda ihtilaf yoktur. Davalı, anahtar teslimi olarak anlaştığı dairede eksik ve ayıplar bulunması nedeniyle bakiye satış bedelinin ödenmediğini savunmuştur. Bağımsız bölümün 13.09.2010 tarihinde davalıya tapuda devredildiği, aynı gün davalı tarafından satış bedelinin 36.000-TL’sinin ödendiğine, kalan 11.000-TL’nin de 17.09.2010 gününe kadar ödeneceğine, kalorifer peteklerinin ve vestiyer ücretinin hesaplanarak 11.000-TL’den düşüleceğine dair 13.09.2009 tarihli tutanak başlıklı belgenin imzalandığı anlaşılmaktadır.
BK.nun 198. maddesi gereğince alıcı, satılanı örf ve adete göre imkan hasıl olur olmaz muayene etmek, satılanda satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman da bunu derhal satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği halde satılanı kabul etmiş sayılır. Aynı maddenin son fıkrası gereğince de bu kabilden bir ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmelidir. Aksi takdirde, satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur. Dava konusu olayda ise, tapu kayıtlarının aleni olması nedeniyle davalı satın aldığı konutun tapusunun neyi kapsadığını bilebilecek durumda olup TMK 1020.maddesi gereğince “kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez” kuralı karşısında, dairedeki m2 eksikliği yönünden BK.nun 198. maddesine uygun olarak derhal yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmamaktadır. Kaldı ki 13.09.2010 tarihinde dairedeki imalatları değerlendiren ve aynı gün imzaladığı tutanakla dairedeki eksiklikleri kalorifer petekleri ve vestiyer olarak tespit eden davalının, bunun dışındaki eksik ve ayıplarla birlikte daireyi kabul ettiğinin de kabulü gerekir. Hal böyle olunca dairedeki m2 eksikliği nedeniyle davacının alacağından mahsup yoluna gidilemez. Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 195,26 TL peşin harıcın davacılardan alınmasına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.