Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/20358 E. 2014/22640 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20358
KARAR NO : 2014/22640
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ : Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2011/362-2013/113

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava konusu aracı 11.05.2010 tarihinde noter satış sözleşmesi ile davalıdan 15.250.00 TL bedelle satın aldığını, aracı muayeneye götürdüğünde motor numarasının değiştirildiğinin tespit edildiğini, aracın trafikten men edildiğini, rehabilitasyon merkezinde çalışmakta iken aracın bağlanması nedeniyle çalışamadığını ve zarara uğradığını ileri sürerek satış sözleşmesinin feshine, araç bedelinin ve aracın çalışamaması nedeniyle uğradığı zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aracı 11.02.20008 tarihinde K.. Oto’dan alarak 08.03.2010 tarihinde davacıya sattığını ve 11.05.2010’da noterden devir ettiğini, aracı kullanırken iki kez muayene ettirmesine rağmen sorun çıkmadığını, motor numara değişikliğinin tarafından yapılmadığının sabit olduğunu ve sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır.Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192.maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, 2013/20358-2014/22640
satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım bedeli nedensiz kalır. Bu itibarla satış bedelinin alıcıya her halde geri verilmesi gerekecektir. Alıcı satıcıdan “menfi zararlarını” isteyebilir. Hemen belirtilmelidir ki, alıcının, satılanın tamamen zaptı halinde satıcıya karşı ileri sürebileceği bu istemlerin kabul edilebilmesi için, satıcının kusurlu olup olmaması, sonuca etkili değildir. Zira satıcının bu konudaki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Bununla beraber satıcı, menfi zarar dışında, hiç bir kusurun kendisine yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alıcının, satılanın zaptı yüzünden uğradığı diğer her türlü zararlarını da ödemekle yükümlüdür. Borçlar Kanununun 192 maddesinin 1. bendi gereğince, “alıcının istihsal ettiği ve istihsalini ihmal ettiği semerelerin” satış bedelinden tenzil edilmesi gerekir. Satılanın zaptı ile birlikte, alıcının satılandan elde ettiği faydaların da, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre hükmedilen alacaktan mahsubu gereklidir.
Somut olayda, davacının 11.05.2010 tarihinde davalıdan noter satış sözleşmesi ile satın alıp adına tescil ettirdiği aracın, motor numarasının değiştirilmesi nedeniyle zapt edildiği uyuşmazlık konusu değildir.Az yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Hal böyle olunca; mahkemece, B.K.192/1 maddesi hükmüde dikkate alınmak suretiyle yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.