Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/20349 E. 2014/777 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20349
KARAR NO : 2014/777
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2013
NUMARASI : 2013/44-2013/165

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile bina satışı konusunda sözleşme yaptıklarını, ayrıca ek sözleşme ile arsa maliklerine verilecek dört adet villanın masraflarının ve ortaklaşa bölümler için yapılan masrafların bina sahiplerince arsa payı oranında karşılanması hususunda anlaştıklarını, fakat davalının yapılan masraflardan payına düşen kısmı ödemediğini ileri sürerek yapılan işlerin bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemenin 29.02.2012 tarih, 2004/404 Esas, 2012/98 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 2.130.44 TL alacağın 08.05.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş, mahkemece, daha sonra davacı tarafından verilen 04.04.2012 tarihli tavzih dilekçesi üzerine 09.05.2012 tarihli tavzih kararı ile kısa kararda ve gerekçede açıklandığı üzere maddi tazminatın 4.287.00 TL, faiz tarihinin 09.09.2004 olduğu, davacı taraf lehine 1.200 TL ücreti vekalete hükmedilmesi gerektiği belirtilerek tavzih isteminin kabulüne karar verilmiş; verilen bu tavzih kararının davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.11.2012 tarih, 2012/17867 E.-24746 K. Sayılı ilamı ile, “Tavzih kurumu HMUK ve HMK’da ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, buna göre, mahkemece hüküm, yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa tavzih kararı verilebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. Ayrıca tavzih talebinde bulunulması üzerine tavzih dilekçesinin bir sureti karşı tarafa tebliğ ettirilerek, cevap vermesi için uygun bir süre verilmesi ve bu sürenin sona ermesinden itibaren varsa karşı tarafın cevabı da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, davacı tarafından verilen ve tavzih talebini içerir 04.04.2012 tarihli dilekçesi üzerine az yukarıda açıklanan usul hükümlerine uyulmadan, hükmü değiştirecek nitelikte
2013/20349-2014/777
tavzih kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü ile 4.287 TL maddi tazminatın 09.09.2004 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece verilen 29.02.2012 tarihli karar taraflarca temyiz edilmemiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, Dairemizin bozma ilamı davacı vekilinin talebi üzerine mahkemece verilen 09.05.2012 tarihli tavzih kararına ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamında belirtildiği şekilde tavzihe ilişkin usul hükümleri ve hükmü değiştirecek nitelikte tavzih kararı verilemeyeceği dikkate alınarak davacı vekilinin 04.04.2012 tarihli tavzih istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bozma ilamına yanlış anlam verilerek taraflarca temyiz edilmediği için kesinleşen mahkeme kararına rağmen işin esası hakkında yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.