Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/20125 E. 2014/5363 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20125
KARAR NO : 2014/5363
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2012/348-2012/691

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 19.04.2005 tarihli sözleşme yaparak pilot olarak çalışmaya başladığını, davalının hiçbir haklı ve mücbir sebep göstermeden 31.10.2006 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek, ödenmeyen maaş alacağı, fazla çalışma ücreti ve haksız fesih nedeni ile tazminat alacağının faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talep sonucunu artırmıştır.
Davalı, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı talepten fazlaya hüküm kurulamayacağı gerekçesi ile bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyularak, 5.770 TL. İzin ücreti alacağı, 2.339 TL. Kasım ayı maaş farkı alacağı ile 135.610 TL. Cezai şart alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı ile davalının imzaladıkları, sözleşmenin 19.04.2005 tarihinde başlayıp 3 yıl süreli olduğu ve davalının sözleşmeyi 31.10.2006 tarihli ihtarla 6.11.2006 tarihinden itibaren feshedildiğini bildirdiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir. Davacı eldeki dava ile , maddi tazminat kalemlerinden biri olarak, sözleşmenin haksız ve zamanından önce feshi nedeniyle sözleşme sonuna kadar yoksun kaldığı kazancın ödetilmesini istemiş ve talebinin sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, davacının diğer taleplerinin yanında sözleşmenin 7. Maddesinde kararlaştırılan cezai şart bedeline karar verilmiştir.
BK.nun 325. maddesinde “ iş sahibi işi kabulde temerrüt ederse işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir. Şu kadar ki, işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer iş ile kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyi mahsup ettirmeye mecburdur.“ hükmü bulunmaktadır. Davacı, anılan madde gereğince tazminat talep etmiş olup, fesih tarihinden sözleşmenin dönem sonuna kadar yoksun kaldığı kazancı isteyebilir. Bununla birlikte sözleşmenin yerine getirilmesinden kurtulması, davacının tamamıyla başka bir iş yapmaması sonucunu vermemektedir. Çalışma gücü serbest kalan davacı yeni bir iş bulmak yoluna gidecek ve o işten sağlayacağı kazancı, davalıdan alacağı ücretten indirecektir. Burada davacının bu dönem içerisinde kazanacağı para göz önüne alınarak pilotluk hizmetini yapmaması nedeniyle tasarruf ettiği giderler de ücretten indirilecektir. Ayrıca davacının kazanmaktan kasten kaçındığı paralar da mahsup işlemine tabi tutulacak, böylece davacının zararın artmasına yol açacak davranışları önlenmiş olacaktır. Hal böyle olunca mahkemece, uzman bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle davacının aynı veya pek yakın koşullarda ne kadar süre içerisinde iş bulabileceği ve ne oranda kazanç sağlayabileceğinin tespiti ile davacının isteyebileceği yoksun kaldığı kazanç miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davacı talebi dışına çıkılarak sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart bedeline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci bent gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.