Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/19961 E. 2014/816 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19961
KARAR NO : 2014/816
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2012/90-2013/158

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, emlakçı olduğunu, davalının, taşınmazının satışı hususunda kendisinden aracılık yapmasını talep ettiğini, davalı ile 19.8.2011 tarihinde tellallık sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince alıcı bulmalarına ve alıcı ile işlem yapmaları için ihtar çekmelerine rağmen davalının bundan kaçınarak sözleşmenin ifasını imkansız kıldığını, davalının satışı engellemesi nedeniyle sözleşme gereğince satış bedelinin %6+KDV’si karşılığı toplam 14.868TL ödemesi gerektiğini, bu bedelin tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile davasını alacak davasına dönüştürerek fazlası saklı kalmak üzere 14.868TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, tellallık sözleşmesinden doğan cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, sözleşme gereğince davalının satışı engellemesi nedeniyle satış bedelinin 2013/19961-2014/816
%6+KDV’si olan 14.868TL alacağın tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının talebi cezai şart niteliğinde olup Borçlar Kanununun 161/son maddesi hükmünce hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde cezai şartın tamamı üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 254.00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.