YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19372
KARAR NO : 2014/832
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
MAHKEMESİ : Datça Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2004/173-2012/293
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil G.. E.. ile vekili avukat A..K.. ve davalılar vekili avukat C..A..’nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 16.7.1993 tarihli vekaletname ile H. T.. ve N..T..’in muhtelif davalarına bakmak üzere anlaştıklarını ancak yazılı sözleşme yapılmadığını,takip ettiği kadastro davalarına ilişkin ücretin arsa olarak ödenmesinin teklif edildiği ancak kabul etmemesi üzerine satılıp parasının ödenmesinin kararlaştırıldığı halde bu güne kadar vekalet ücreti ve yargılama masraflarının ödenmediğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak her ay için 1000 TL yol ve masrafların 10 yıllık tutarı ile takip ettiği davaların vekalet ücreti olarak şimdilik 11.000 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,bilahare talebini5.12.2012 günlü dilekçesi ile 299.262,40 TL ye yükseltmiştir.
Davalılar, davacının ücret almadan 10 yıl boyunca davaları takip etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,bir masraf yapmadığını,bazı davalardan kendi isteği ile çekildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının seyahat ve konaklama gideri talebinin reddine, vekalet ücreti talebinin kısmen kabulü ile 150.395,70 TL alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyanın incelenmesinde; davacı, davalıların murisi H.. T..ile N… T..in vekaletini alarak Datça’daki davalarını 10 yıl boyunca İstanbul’dan gelip giderek takip ettiği ve sonuçlandırdığı halde masraflarının ve vekalet ücretinin ödenmemesi 2013/19372 2014/832
nedeniyle tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalılar, davacını ücret ve masraf almadan 10 yıl boyunca davaları takip etmesinin hayatın olağan akışına uymadığını, murislerinin misafiri olarak gelip gittiğini, davalarda da masraf yapmadığını,murisleri Halil’in davadan önce 13.3.2004 tarihinde vefat ettiğini,davalı N..’in de akıl zayıflığı ve felçli olması nedeniyle 20.2.2003 tarihinde vesayet altına alındığını, davacının murislerinin sağlığında bir talepte bulunmadığı, davacının kendi isteği ile bazı davalardan çekildiğini, tüm davaları sonuçlandırmış gibi talepte bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, birden fazla bilirkişi incelemesi yapılarak davacının masraf talebinin reddine, takip ettiği davalardan dolayı 150.000 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacının vekalet ücretine dayanak dava dosyalarının incelenmesinde, büyük bir çoğunluğunun karara çıktığı, bir kısmının kesinleştiği, hükme esas bilirkişi raporunda hesaplanan ücreti vekaleti hesabı listesinde, alacağın büyük bir kısmının Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/108 esas sayılı dava dosyasının (Avukatlık Kanunu 164/4.maddesine göre % 10 esas alındığında, 147.881,20 TL) oluşturduğu, davalıların bahsedilen bu dava dosyası bakımından davacının gerekçesiz çekildiğini, davayı başka bir vekilin takip ettiği, esasen taraflar arasında vekalet ilişkisinin o zamanlar bittiği, bu yüzden diğer dosyalarla birlikte bu dava dosyası içinde ücreti vekalet isteyemeyeceği itirazında bulunmuşlardır.Sözkonusu dava dosyasının incelenmesinde; davalısının N.. T.. olduğu,18.3.1992 tarihinde açılan tenkis davası olup,davacının 7.11.2002 tarihinden itibaren duruşmalara katılmadığı, davalının başka avukat tuttuğu ve bu başka avukatlar eliyle davayı takip ederek davanın 29.12.2006 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu dava dosyası bakımından davalıların görevini yapmadığı, mazeretsiz dosyadan çekildiği savunmasına karşı davacı tarafça yapılan açıklamada, müvekkillerinin ücretini ve masraflarını ödememesi nedeniyle sözkonusu davayı takip etmediğini beyan etmiştir. Bahsedilen dosya içeriğinde çekilme beyanı bulunmamaktadır. Bu durumda öncelikle halledilmesi gereken konu, davacının dosyalardan çekilmesinin haklı bir çekilme olup olmadığı hususudur. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi yoktur. Eldeki dava 28.12.2004 tarihinde açılmış, davacı bu davadan önce 21.11.2003 tarihinde vekalet ücreti ve masraf alacağına ilişkin ihtar gördermiştir. Davalılar cevabi ihtarlarında borçlarının olmadığı,davacının kendi isteği ile davalardan çekildiğini bildirmişlerdir. Avukatlık Kanunu 171.maddesi hükmüne göre “Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder”.Yine aynı kanunun 174.maddesi hükmüne göre,”Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır”.Davalardan haklı bir gerekçe olmaksızın çekildiği anlaşılan avukat sözleşmeyi haksız fesheden avukat gibidir.Haksız fesheden avukatın hukuki durumu da haklı sebeple azledilen avukat gibidir.Haklı sebeple azile ilişkin yasal düzenlemeye göre ise; Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde
2013/19372 2014/832
ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olduğundan bu hükme göre çekilme işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanamaması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haksız çekilme halinde ya da avukat tarafından haksız fesih halinde ancak fesih tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup fesih, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet eder.Bu nedenle mahkemece öncelikle ,davacı avukatın çekilmesinin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı hususu üzerinde durulup,tarafların bu konudaki delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir.Davacının çekilmesinin haksız olduğu kanaatine varılması halinde ise fesih tarihinde tahsil edilerek yada sonuçlanarak kesinleşen işlere ilişkin avukatlık kanununa göre talep edebileceği vekalet ücreti alacağı konusunda gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre ve taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.