Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/191 E. 2013/28120 K. 13.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/191
KARAR NO : 2013/28120
KARAR TARİHİ : 13.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil … geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalının vekili olarak icra ve dava dosyalarını takip ettiğini, ancak haklı bir neden olmadan 19.6.2009 tarihli azilname ile azledildiğini, ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili için yapılan icra takibine de davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı takip etmiş olduğu her bir dava nedeniyle dava dilekçesinde belirtmiş olduğu miktarlar üzerinden olmak üzere toplam 49.878,70 TL’lik alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, azlin haksız olduğu gerekçesiyle, 17.4.2012 havale tarihli bilirkişi kurul raporuna itibar edilmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmakta ise de, söz konusu raporda;… 1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/5597 esas sayılı dosyası için, 1.785,00 TL ücreti vekaletin … 1.İcra Müdürlüğü’nün 2005/3267 esas sayılı dosyası için de, 6.730,32 TL’nin belirtildiği görülmektedir. Ne var ki mahkemece söz konusu dosyalar için
2013/191-28120
hükmedilen miktarın nasıl tespit edildiği anlaşılamadığı gibi, bilirkişi raporunda tespit edilen vekalet ücreti miktarının da hüküm altına alınan miktardan farklı olduğu görülmektedir.
Oysa ki,Anayasanın 141/III maddesi gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği gibi, HMK’nun 297/2 ve 298/2 maddelerinde de, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine uyumlu olması gerektiği belirtilmiştir. O halde mahkemece az yukarda açıklanan hususlar göz ardı edilerek, hüküm altına alınan miktarın nasıl tespit edildiği konusunda açık ve denetime elverişli gerekçe yazılmadan çelişki doğuracak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.780.00 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.